Feyz: Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Murat Gürses: Ben SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türkdili ve Edebiyatı bölümünde okumaktayım, üçüncü sınıfa geçtim. Aslen Konyalıyım öğrenim hayatıma halen devam etmekteyim...
Feyz: Hat sanatına olan ilginiz nasıl başladı?
Murat Gürses: Bundan kısa bir süre önceydi, çok sevdiğim yakın bir arkadaşımın bana bir hat çizdiğini ve bu hattı bir arkadaşına doğum gününde hediye ettiğini öğrendim. Kısacık otobüs görüşmemizde arkadaşımın verdiği hediyenin ne kadar makbule geçtiğini duydum. Daha sonra arkadaşım, bu hat eserinin nasıl uygun bir hediye olduğunu anlatması üzerine heyecanım bir kat daha arttı. En önemlisi hediyeyi alan kişinin ne kadar mutlu olduğunu duyduğumda hat çizmeye karar verdim. Hat sanatını çizmekten ziyade sevmeye başlamıştım ve otobüsten iner inmez eve geldiğimde ilk yaptığım şey odama çekilip çizmeye başlamak oldu...
Feyz: Siz de eserlerinizi hediye ettiniz mi?
Murat Gürses: 8 aylık süreçte o kadar kişiye hediye hat çizdim ki, sayısını unuttum galiba, onların bana bir tebessümü yetti... Zaten hediye vermeyi çok seviyordum, bu sanatla birlikte 300-400 kişiye hat hediye ettiğimi söylersem mübalağa etmiş olmam herhalde... Sanıyorumki son hediyelerim daha ziyade memnuniyetle karşılandı, çünkü her çizdiğim hatda yeni bir şey öğrendim, her çizdiğim hatda yeni bir teknik geliştirdim, kısacası her çizdiğim hatda daha zor beğenir oldum, daha çok düşündüm...
Feyz: Nasıl bir çalışma tarzınız var?
Murat Gürses: Önceleri beyaz bir dosya kâğıdına çizimlerimi yaptım. Daha sonraları kahve tekniği, sırasıyla altın yaldızlı kalem, gümüş simli kalem ile siyah renginin uyumunu, kenar süslemelerini, harf kıvrımlarını, iç içe girift (sülüs) yazıyı ve son olarak normalde gölge için kullandığım kahveyi arka plan(fon) olarak kullanmayı geliştirdim (Arka plan kahve motifinde A-4 kağıdını ebru sanatında olduğu gibi kullandım: Damla motifi, daire motifi, çırpma motifi, çatal motifi vb. birkaç teknik denedim) Eserlerimi ilk olarak sınıf arkadaşlarıma sundum, daha sonra öğretim üyesi hocalarıma ve son olarak Süleyman ağabeyime sundum...
Birçok kişinin söylediği söz şuydu: Yeteneğin var, fakat hat kursuna gitmelisin, ancak böyle gelişebilirsin, sende bir cevher var, bu cevher işlenmeden bir
işe yaramaz. Ama ben hep aynı şeyi söyledim: Bu hale kendi çabamla geldim ve kendi çabamla bir şeyler öğrenmek istiyorum, kendi kendime özgünleşmek
istiyorum, nitekim çizdikçe farklılaştım, çizdikçe geliştim... Benim felsefemde iki anahtar kelime var, bir; atalarımızdan kalan bu sanatı en güzel şekilde yaşatmak, iki;taklit değil, orijinaleserler oluşturmak.
Feyz: Başka sanat dalları ile de ilgileniyor musunuz?
Murat Gürses: Ayrıca şiirle de derinden ilgilenmekteyim... Şiirlerimde genelde üç konu hâkimdir: Aşk, ölüm ve yaratılış nazariyesi (tasavvufi açıdan). Yaratılış nazariyesi konusu "Mahya""şiiri'mde en güzel izahını bulmaktadır. Aşk konusu ise kimi şiirlerimde ilahi aşk iken kimi şiirlerimde beşeri aşktır.(beşeri aşk da olsun ilahi aşk da olsun temel felsefe: adem-i imkan ve ahzendir.) Ölüm ve gerçek aşk ya da sevda (beşeri manada) konusunda sınıf arkadaşım Mehmet Nuri Demir'in değerli çay sohbetleriyle 'Kan' ve 'Gül' motifini son şiirlerimde sıkça işledim... Genelde serbest ölçülü şiirler yazmakla birlikte dörtlüklerden oluşan şiirlerimde bulunmaktadıt ('Elif şiiri, 'Kıyamet şiiri ve '0' şiiri vb).Şâirlerden en fazla etkilendiğim üç değerli isim: Mehmet Akif Ersoy, N.Fazıl Kısakürek ve Sezai i Karakoç'tur. Şiir gönülden, Hat sabırdan kaynağını alır, her ikisi de hayatı güzelleştırır, yürekleri temizler.
Feyz: Yeni Projeleriniz var mı?
Murat Gürses: Birçok yeni projelerimizi var. Hat artık benim hayat tarzım haline geldi. ilk önce kendimi geliştirmek istiyorum. Şuna gönülden inanıyorum ki, bu konuda değerli hattat ibrahim ağabeyimden öğreneceğim çok şeyim var, inşallah onunla daha güzel projelerle beraber çalışma imkânı bulurum.