Zahirde Yedi Aza

1. Dil, 2. Kulak, 3. Göz, 4. El, 5.Ayak, 6.Mide (Haram lokma ve şüpheli lokmalardan sakınmaktır.) 7. Mahalli avret. Bunları teferruatı ile öğrenip tatbik etmelidir. Zahir ve batında (60) tane ahlak-i rezîleyi bilip, onların ilmi ve ameli ilaçlarını öğrenip kökünden sökmek lazımdır. Kalp sahasını bu kirlerden temizleyip (78) tane ahlaki Muhammedi ile ahlaklanmak, kalbi tezyin ederek nazargah-ı ilahî yapmak gerekir.

Ruhtan da; Allah'tan gayri muhabbeti çıkararak, Masiva kirlerini silmek suretiyle Rabbinin tecellisine mazhar olan ve kalb-i selime ulaşan kimseye "Sofu" denir. Tarikatlar, Tarikat-ı Muhammediye içindedir. Tarikat-ı Muhammediye dışında tarikat yoktur.

DİL AFETLERİ KONUŞMA İLE OLAN GÜNAHLAR

1.Küfür,
2.Yalan
3.Herhangi bir haram söz,
4.Yalan yere yemin,
5.Yalan şahitlik,
6.Gıybet,
7.İftira,
8.İstihza (alay),
9.Lanet
10.Fuhuş kelam,
11.Birinin ayıbını yüzüne vurmak,
12.Cenaze arkasından bağırarak ağlamak,
13.Nefsanî mücadeleler,
14.Kur'an-ı teğanni ile okumak,
15.Batıl hikâyeler, (zaman öldüren saçma sapan şeyler)
16.Zaruretsiz dilenmek,
17.Hilafı şer'an şefaat,
18.Nehiy ile emretmek (Allah'ın yasaklarında)
19.Emri, Nehiy yapmak, (Allah'ın emrini),
20.Müslümanlara kötü lakap takmak,
21.Müslüman'ı haksız yere korkutmak,
22.Yalan şiirler,
23.Bir kimseye, dine aykırı aracılık yapmak,
24.Bir mecliste iki kişinin gizli konuşması (üç kişi olursa gizli sayılmaz)
25.Kırıcı latifeler,
26.Manasız sözler,
27.Lüzumundan fazla konuşmak,

SÜKÛT İLE OLAN GÜNAHLAR

1.Dinde farz olanları öğrenmemek haramdır,
2.Vacipleri öğrenmemek,
3.Vazifelilerin dini öğretmemesi,
4.Hâkimlerin adaletle hüküm etmemesi,
5.Müftülerin doğru fetva vermemesi,
6.Vaizin, hak sözü söylememesi,
7.Selam alıp vermeyi terk etmek,
8.Ana, baba ve akraba ile ziyareti kesmek,
9.Gönderilen mektubun cevabını vermemek suç, vermek vaciptir,
10.Mazlumu, kudret sahibi kimsenin, zalimin elinden kurtarmaması,
11.Haklı şahitliği yapmamak,
12.Aç kalan kimsenin, açlığını kimseye söylemeyip ölmesi (intihar) hükmündedir.

Dil hakkında Kur'an-ı Kerim'de şöyle bir ayet vardır: "Biri sağ, biri sol tarafında oturan iki meleğin, insanın yaptıklarını yazmakta olduklarını hatırla. O insan her ne söz söylerse, muhakkak yanında, o sözü zapt eden hazır bir gözcü vardır." (Kaf:17/18)

KULAĞIN AFETLERİ

Sure-i İsra'nın 36. ayetinde Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Muhakkak kulaklar, gözler ve kalpten her biri mesuldür." Taraf-ı ilahi'den emanet olarak kafaya konulan uzuvlardan en büyük mesuliyeti taşıyanlardan biri de kulaktır. Bugün için kulağın mesuliyeti çok daha fazladır. Çünkü radyo ve televizyon, artık dünyanın bütün insanlarına sesi ulaştırıyor. Artık hiçbir kimse, "Allah'ın kelamını işitmedim" diyemez. Bugün, özür kapıları tamamen kapanmıştır. Her hükümetin hududu, sınırları vardır. O'nun Tebaası, O'nun kanununa itaate mecburdur. Öyleyse, biz hükümdarlar hükümdarının Tebaasıyız. Bütün kürede bulunan insanlar, O'nun Tebaasıdır. Yasaklarına itaat etmek vazifemizdir. Cezası da şiddetlidir. Kulak evvela Allah Kelamında olan altıbin altıyüz altmışaltı ayetin içindekileri dinleyecek. O ayetlerden bini emir, bini nehiy, bini mükâfat, bini ceza, bini ibret, yani geçen ümmetlere gelen ceza, bini misal, beşyüzü helal ve haram, yüzü de dua ayetleridir.

Kulak; tefsirleri, hutbeleri, hadis-i şerifleri ve vaazları Cenab-ı Hakk'ın emir ve nehiylerini, ana ve babanın hak sözlerini, kadın ve erkeğin hak sözlerini dinlemelidir. Aksi takdirde bu vazifeleri yapmayan kulağın sahibi, kulağını bu kafada bela ve azap sebebi olarak taşıyor. Onun için iki kulak verilmiştir ki, iki dinle, bir söyle demişler. Bir gün gelir, bu emanet senden alınır. Milyonlar versen, artık senin için vaaz meclisleri kapanmıştır. Hayâsız ve lüzumsuz sözler kulakları manen sağır yapar ve kirletir. Manen o kulak hastadır. Hakkı işitmez. Oysa nasıl ki bugün dünyanın her tarafını maddi vasıtalarla dinliyoruz, insan da bu kulaklarla şark'ı, gaybı ve arş'ı dinler. Gıybet dinlemek de, haram söylemek gibi haramdır. Vaaz meclisinde uyuyan, şeytanın dostudur. Güzel sesleri dinle, amma manalı kelimelerdeki güzel sesi dinle. Cenab-ı Hakk ve Peygamberleri methedildiği zaman dinle. Çünkü Davut Aleyhisselam, Davudi sesiyle Zebur'u okuduğu zaman, bu güzel davudi ses Kelamullah olduğundan ve peygamber ağzından çıktığından insanlar tahammül edemez ölürlerdi.

Güzel sesi, güzel yerde kullan ki, Mahkeme-i Kübra'da mesul olmayasın. Zira o gayet büyük bir nimettir. Milyonda bir iki kişide zuhur eder. Eğer yerinde kullanmazsan emanete hiyanetlik olur. Kulağın şükrü, yaratıldığı vazifede onu kullanmaktadır.

GÖZÜN AFETLERİ

Ruhani kalp aynasını gözler temsil eder. Gözler bedenin dünyaya açılan penceresidir. Bu pencereden, âlemdeki eşyanın zahirleri görülür. Ruh penceresi olan göz de, basiret gözüdür. O, âlem-i gaybı, âlemi manayı görür. Kulağı da ricali gaybın sesini işitir. Gördüğümüz âlemdeki eşyayı, hayvanlar da görüyor. Ama basiret gözü insandadır. Onunla, Rabbisinin âlemde yüksek sanatını görür. Rububiyetini ve Kemal sıfatlarını görür. Göz ışıksız görmediği gibi, kalb gözü de cehalet ve dalalet karanlıklarında manen âmâ olarak kalır. Ama bu karanlıklar çok korkunç olur. İnsanın her türlü uçuruma düşmesine sebeptir. Bundan kurtulmak için kalb gözünü kirleten günahları bilmek icap eder.

Onlar da şunlardır:

Harama bakmamak, zaruret olmadıkça kendi avret mahalline de bakmamak, ebe veya doktora lüzumu kadar mahallini açmak, dini kötü gördüğü toplantıları seyretmemek, fukaraya hakaret gözüyle bakmamak, dünya cihetinden kendinden yukarılara bakmamak gerekir. Zira kendindeki nimetleri hakir görür. Ahiret cihetinden de kendinden aşağılara bakmamak lazımdır. Zira kendi ibadetini beğenir ve kendi ibadeti mahvolur. Hiç kimsenin odasının içini, kadınını, kızını gözlememek, zaruret müstesna Namazda gözlerini yummamak.

Kalb gözünün uykusu; Cenab-ı Hakkı unutmak ve günahlara devamdır. Kalb gözünün ölümü, küfürle kapanır. Hakikatleri göremeyen, insandan sayılmaz. Bir gün, bu göz baştan silinecektir. Kulağın pili olduğu gibi, gözün pili de gözlüklerdir. Onun numarası yükseldikçe, göz pilinin azaldığına alamettir. O zaman milyonları versen bir şey göremezsin. Bir defa dünyayı ibret gözüyle seyretmek, bir sene yapılan ibadetten üstündür. Uyan uyan, vaktiyle uyan! Mahkeme günü en büyük sorgu, gözden ve kulaktan olacak.

Devamı var...