Depresyondan Korunma Yolları / Doç.Dr. Sefa SAYGILI

Depresyon, düşüncelerimizi, inanışlarımızı, duygularımızı ve tutumlarımızı da etkileyen bir rahatsızlıktır. Bu yüzden dünyaya ve problemlere bakış açımızı değiştirmemiz depresyondan korunmada önemli bir yer tutar.

İYİMSER OLALIM

Yarısı dolu olan bardağa "ne kötü yarısı boş" yerine "ne güzel yarısında su var" demeliyiz. Çünkü kötümser olmak depresyona yatkınlık sağlar.
Düşüncelerimizi tartalım, değerlendirelim ve olumsuz olanları olumlularla değiştirelim.

• Kötü durumların geçici olduğunu bilelim, kötü hava şartları nasıl ki zamanla düzelecek, aynen bunun gibi görelim. Eskilerin dediği gibi, "bu da geçer yahu!" diyebilelim.

• Bir şeyler kötü gittiğinde hemen kendimizi suçlamayalım. Eşimiz, arkadaşımız veya amirimiz keyifsiz ise bunun bizden dolayı olduğunu düşünmeyelim. Bir dertleri vardır herhalde" diyelim.
• Olumsuz düşüncelere kapılmadan önce, "acaba aşırı bir tepki mi veriyorum" diye kendimize soralım.

Hayata karşı olumlu bakış açısı olanlar daha az stresli, rekabete karşı hazırlıklı ve daha sağlıklı olurlar.

KEMİZİ KONTROL EDELİM

Kızmak ve öfkelenmek tabiidir, ancak kızgınlığı sürekli hale getirmek veya ani öfke patlamaları yaşamak sağlıklı değildir. Kontrolsüz öfke birçok yolla kişiyi yaralayabilir.

Öfkelendiğimizde sakinleşmek için kendimize zaman tanıyalım. Sakinleşene kadar ortamdan uzaklaşalım veya pozisyonumuzu değiştirelim (oturuyorsak ayağa kalkalım) ya da yüzümüzü soğuk su ile yıkayalım. Derin derin soluk alıp vermek, yalnız kalmayı tercih etmek veya başkalarıyla sohbet ederek konudan uzaklaşmak da çarelerdir.

Öfkelendiğimizi bizi kıran kişiye belli etmeden içimize atmak da doğru değildir. Karşımızdaki kişiye sözel olarak saldırıda bulunmak yerine kızgınlığımızı sakin bir şekilde dışavuralım. "Hakaret ediyorsun" demektense "söylediklerin beni gerçekten kırıyor" demekle daha iyi sonuç alınır. Veya "yalan söylüyorsan" yerine "bu söylediğin doğru değil" demelidir.

Kızgınlığımızı boşaltalım. Kızgınlık uyandıran mantıksız düşünceleri ayıklayalım ve bunları uzaklaştıralım. "Bu korkunç, her şey berbat oldu" demektense "gerçekten insanı kızdırıyor, ama bu da dünyanın sonu değil ya..." diyerek kendimizi rahatlatalım.

Kısacası haklı öfkemizi ifade ederken kararlı olalım, saldırgan değil. Öfkemizi sağlıklı yollarla boşaltalım, içimize atıp biriktirmeyelim. Bastırılmış öfke uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Başağrısı, gastrit ve hatta ülser, bağırsak hastalıkları ve başka sistem bozuklukları ortaya çıkar. "Kardeşimi insanların içinde küçük düşürdüğün için sana kızgınım" Bu basit ve kararlı bir ifadedir, hedefe yöneliktir. Halbuki, "ne kadar sahte, ne kadar zayıf, ne kadar ikiyüzlüsün!" demek yanlıştır.

Böyle kızgınlık ve saldırganlık halleri hem karşımızdakinin düşmanlık oklarını bize çevirir hem de sürekli öfke, düşmanca duygular ve kızgınlık, sağlığımızı tahrip eder.