Ehl-i Sünnet’i anlamak o kadar zor değildir. Ancak Hristiyanlıktaki teslis inancını anlamak mümkün değildir, bin sayfa yazarlar onu okuyanın da aklı daha fazla karışır. Ehl-i Sünnet’in prensipleri ise bellidir. Ehl-i Sünnet’in itikatta iki imamı vardır: İmam-ı Eşarî ve İmam-ı Maturudî. Ehl-i Sünnet’in dört tane de fıkıh mezhebi vardır, beşincisi yoktur.
Ehl-i Sünnet’te müttefekun aleyh olan birtakım hükümler ve kurallar vardır, bunlar tartışılamaz. Şimdi, keşke bir ulema şûrası toplansa da “Ehl-i Sünnet’in ana prensipleri” diye bir talimatname kitabı hazırlasa. Hazırlanan kitap, kanun kitabı tüzük kitabı gibi olmalı, maddeler numaralandırılarak kolayca anlaşılabilir olmalı. Ana prensipler içermeli. Şimdi Ehl-i Sünnet çocuklarına itikadi bakımdan çok sakıncalı olan kitaplar okutuluyor. Mukeddesata saldırmak moda oldu.
Yahova Şahitleri, Yahudilik ve Hristiyanlıktan türemedir. Bunların aylık bir dergisi var ve ikinci sayfasında şöyle yazar: “Bu dergi 188 dilde 42 milyon adet basılmaktadır.” Maalesef bizim böyle bir yayınımız yok. En kısa sürede Ehl-i Sünnet’in temel prensiplerini anlatan yayınımızın olması gerekiyor. Bunun cemaatçilikle de alakası yoktur.
Türkiye’de Ehl-i Sünnet Müslümanların bütün halkı uyarmak, aydınlatmak ve bilgilendirmek maksadıyla çok faydalı, içinde çok zaruri bilgiler bulunan broşürler çıkartması lazım. Halka beş yüz sayfalık akaid kitabı okutamazsınız ama halka 16 sayfalık bir akaid broşürünü verebilirsiniz ve “Kardeşim bu, İslam’ın ana itikat hükümlerini ihtiva ediyor bunları lütfen ezberle.” diyebilirsiniz.
Şimdi, ilahiyat fakültesinin ikinci sınıfına gelmiş yahut imam hatip okumuş bir öğrenci Allahu Teala’nın on dört sıfatını bilmiyor. Dindar geçinen bir Müslüman’a gidiyorsunuz, peygamberlerin hepsinde bulunan beş sıfatı söyle bana diyorsunuz öyle bakıyor. Bunu öğrenmek normal zekâlı bir insan için beş dakikadır. Sıdk, emanet, tebliğ, fetanet, ismet sıfatları bütün peygamberlerin ortak sıfatıdır. Mesela Ahmet Davudoğlu Hocaefendi’nin fevkalade faydalı bir eseri olan Müslim şerhini, Avrupa standartlarına ve normlarına uymadığı için basmadılar. Bakın, Ehl-i sünnet yıkılırsa tüm Türkiye Suriye’ye döner. “Efendim bana ne! Ben namazımı kılarım, senede bir kere de umreye giderim, Ramazan’da orucumu tutarım, ötede pislik gırtlağa kadar gelmiş, beni ilgilendirmez.” diyenler unutmasınlar ki Ehl-i Sünnet yıkılırsa enkazın altında önce Ehl-i Sünnet olanlar kalacaktır.
Ben siyasal bilgiler mezunu bir gazeteciyim. Ehl-i Sünnet mezhebine mensubum ve elimden geldiği kadar da müdafaa ediyorum. Birtakım muhterem hocaefendilerin de bu halkı çekip çevirmek için gayret göstermeleri gerekir. Allah bize böyle salih ameller nasip etsin.