Ehl-i Sünnet’i Anlatmak / Mehmet Şevket Eygi

Ehl-i Sünnet ülkesi olan Türkiye şuanda irili ufaklı, hepsi birbirinden kopuk binlerce cemaate, gruba ayrılmıştır. Bundan elli sene hatta kırk sene öncesine kadar devam eden Ehl-i Sünnet birliği yıkılmış, ümmet yıkılmış; onun yerine bir İslam protestanlığı çıkartılmıştır. Bu kendi kendine çıkmamıştır. İslam düşmanları bu ülkeden İslam’ı kazımak istediler kazıyamadılar. O zaman içimizdeki birtakım adamlara fitne fesat tefrika çıkarttırmak suretiyle bizi bugünkü hale getirdiler. İslamiyet’te çeşitlilik vardır fakat İslamiyet’te tefrika haramdır. Zaruriyat-ı diniyye’de, mevlid-i nas’ta asla içtihat yapılamaz. Bugün o hale gelindi ki birçok şeyi inkâr edenler var. O hale geldik ki, dört mezhepte kesin olarak haram kabul edilen muta nikâhı yapılıyor. Öyle kimseler var ki “Düşük faizli kredi almak caizdir.” diyor. Hayır efendim, bi kere konut kredilerinin hiçbiri düşük faizli değildir. Adam bankadan yüz bin lira alıyor, beş altı senede elli bin liradan fazla faiz ödüyor, buna düşük denilebilir mi? Ramazan geliyor, teravih namazını inkâr edenler çıkıyor. Cuma namazının başındaki sonundaki sünnetleri inkâr edenler çıkıyor. Ahmet Davudoğlu Hoca bunları otuz küsur yıl önce gördü ve bu milleti uyardı. Biz Ehl-i Sünnet Müslümanları maalesef bidatçiler kadar uyanık ve sebatlı değiliz. Suriye Müslümanlarının haline bakın… Türkiye’deki durum iyi mi? Ben kesinlikle iyi diyemiyorum. Çünkü bir toplumda tefrika olursa maddi bakımdan harikalar meydana getirseler bile durum kötüdür. Yapılacak şey bütün Ehl-i Sünnet Müslümanlarının (ki onlar şu anda hâla çoğunluktadır) Ehl-i Sünneti koruma konusunda birleşmeleridir. Bu konuda gayret göstermiş kişilerden biri de Ahmet Davudoğlu Hocamız’dır.

Ehl-i Sünnet’i anlamak o kadar zor değildir. Ancak Hristiyanlıktaki teslis inancını anlamak mümkün değildir, bin sayfa yazarlar onu okuyanın da aklı daha fazla karışır. Ehl-i Sünnet’in prensipleri ise bellidir. Ehl-i Sünnet’in itikatta iki imamı vardır: İmam-ı Eşarî ve İmam-ı Maturudî. Ehl-i Sünnet’in dört tane de fıkıh mezhebi vardır, beşincisi yoktur. 

Ehl-i Sünnet’te müttefekun aleyh olan birtakım hükümler ve kurallar vardır, bunlar tartışılamaz. Şimdi, keşke bir ulema şûrası toplansa da “Ehl-i Sünnet’in ana prensipleri” diye bir talimatname kitabı hazırlasa. Hazırlanan kitap, kanun kitabı tüzük kitabı gibi olmalı, maddeler numaralandırılarak kolayca anlaşılabilir olmalı. Ana prensipler içermeli. Şimdi Ehl-i Sünnet çocuklarına itikadi bakımdan çok sakıncalı olan kitaplar okutuluyor. Mukeddesata saldırmak moda oldu. 

Yahova Şahitleri, Yahudilik ve Hristiyanlıktan türemedir. Bunların aylık bir dergisi var ve ikinci sayfasında şöyle yazar: “Bu dergi 188 dilde 42 milyon adet basılmaktadır.” Maalesef bizim böyle bir yayınımız yok. En kısa sürede Ehl-i Sünnet’in temel prensiplerini anlatan yayınımızın olması gerekiyor. Bunun cemaatçilikle de alakası yoktur. 

Türkiye’de Ehl-i Sünnet Müslümanların bütün halkı uyarmak, aydınlatmak ve bilgilendirmek maksadıyla çok faydalı, içinde çok zaruri bilgiler bulunan broşürler çıkartması lazım. Halka beş yüz sayfalık akaid kitabı okutamazsınız ama halka 16 sayfalık bir akaid broşürünü verebilirsiniz ve “Kardeşim bu, İslam’ın ana itikat hükümlerini ihtiva ediyor bunları lütfen ezberle.” diyebilirsiniz.

Şimdi, ilahiyat fakültesinin ikinci sınıfına gelmiş yahut imam hatip okumuş bir öğrenci Allahu Teala’nın on dört sıfatını bilmiyor. Dindar geçinen bir Müslüman’a gidiyorsunuz, peygamberlerin hepsinde bulunan beş sıfatı söyle bana diyorsunuz öyle bakıyor. Bunu öğrenmek normal zekâlı bir insan için beş dakikadır. Sıdk, emanet, tebliğ, fetanet, ismet sıfatları bütün peygamberlerin ortak sıfatıdır. Mesela Ahmet Davudoğlu Hocaefendi’nin fevkalade faydalı bir eseri olan Müslim şerhini, Avrupa standartlarına ve normlarına uymadığı için basmadılar. Bakın, Ehl-i sünnet yıkılırsa tüm Türkiye Suriye’ye döner. “Efendim bana ne! Ben namazımı kılarım, senede bir kere de umreye giderim, Ramazan’da orucumu tutarım, ötede pislik gırtlağa kadar gelmiş, beni ilgilendirmez.” diyenler unutmasınlar ki Ehl-i Sünnet yıkılırsa enkazın altında önce Ehl-i Sünnet olanlar kalacaktır.

Ben siyasal bilgiler mezunu bir gazeteciyim. Ehl-i Sünnet mezhebine mensubum ve elimden geldiği kadar da müdafaa ediyorum. Birtakım muhterem hocaefendilerin de bu halkı çekip çevirmek için gayret göstermeleri gerekir. Allah bize böyle salih ameller nasip etsin.