Sayın Gürani AKSEKİLİ,
Aslında biz elfaz-ı küfür konusunun ağırlığına inanmıyoruz. Çünkü farz-ı ayn ilimler her müslümanın bilhassa yapmakla yükümlü olduğu ilimlerdir. Yani, "Ben müslümanım diyen avam, havas, alim, veli yani herkesin mutlaka yükümlü olduğu, terkedilince haram olan şeylerdir.
Hala "ağır konu diyor musunuz? diyorsanız o zaman Allah (Celle Celalühu) bize kaldıramayacağımız yükü yüklemiş demiş gibi olmuyor musunuz?
Vah! Bize vah! Bize. Ne hale gelmişiz bak. Bilinmesi insanı alim, yapılması insanı evliya yapmayan ve takva yapmayan, açıkça önemli hem de İbn-i Abidin gibi alimlerin yeminle "En önemli mesele" diye anlattıkları böyle bir hükmü bile "ağır" bulacak kadar hafifleşmiş, küçülmüşüz. Hem de emin olun bu meseleye ağır diyenler islamda nasıl taharetlenir, kışın nasıl yazın nasıl taharetlenir, bilmiyorlardır.
Kısaca taharetlenmeyi bile ağır bulacak kadar basittirler ki bizim dinimiz yazın ayrı kışın ayrı biçimde taharetlenmemizi emrediyor. Biz şimdi oturup size taharetlenmeyi öğretecek değiliz. Eminim, siz taharetlenmeyi bilecek kadar alimsinizdir. Yoksa bu meselede mi ağır geldi size. Sakın ha, ne kara iğneleyici ve kinci yazıyor demeyin ve bizimle beraber Allah için "Ne olmuş bize" diye üzülün. Farz-ı ayn olan bir ilmi bilmediğimiz için size madalya takmamızı da beklemeyin. Hakkınızı helal edin.
Gelelim ikinci sorunun cevabına; "İslama düşman müslüman yazınız dikkat çekti" diyor ve üstelik müslümanların sanki tümünü bu statüye soktuğumuzu ima ediyorsunuz. Haşa, nasıl öyle düşünürüz ve siz nasıl öyle düşündüğümüzü sanırsınız? Öyle düşünmek milyonlarca genç-yaşlı, kadın-erkek Allah'ın "mü'minler ancak kardeştir" dediği ve kesinlikle öyle olması gerektiğini de tüm müslümanların bildiği ve inandığı bizimde ta yürekten inandığımız bu gerçeği görmediğimizi, üstelikte onları İslam'a düşman telakki ettiğimizi nasıl sanırsınız?
Allah sizden razı olsun...