Müslüman insanın her zaman durup nefsini hesaba çekmesi, ayağının bastığı yere bakması gerekir. Zira şüphesiz bu, nefsi doğruluğa, hayır üzere yerleşmeye, istikamet üzere bulunmaya devam etmeye, kötülük ve günahlardan yüz çevirmeye çağırır. Şüphesiz insan, iki durumdan birinde bulunur; ya iyi kimselerden olup iyiliğini artırmak, ya da kusurlu olup pişman olmak ve tevbe etmek durumundadır.
Allah Teâla buyurur ki; "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." (Haşr 18)
İbn Kesir bu ayetin tefsirinde der ki; "Yani hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin, kendiniz için biriktirdiğiniz ve Rabbinize arz olunacak salih amellerinize bir bakın."
İbn Kayyım rahimehullah, "Hakkında bilgin bulunmayan şeylerin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur."(İsra 36) ayetinin açıklamasında şöyle der; "hesap vermek için sorguya çekilmeden önce nefsi hesaba çekmek layıktır."
Dünya ehli ve mal sahipleri şimdiki ile gelecek arasında kâr zarar hesapları yapar, kârı nasıl artırıp zararı nasıl düşüreceklerinin muhasebesini yaparlar. Hâlbuki sen bu iş için nefsini hesaba çekmeye mal hesabından daha layıksın. Hatta ahiretin bütün dünyandan daha önemlidir.
Allah rahmet eylesin Hasan el Basri der ki; "Mümin, üzerinde yöneticidir. Onu Allah için hesaba çeker. Hesap ancak dünyada nefislerini hesaba çekenlere hafif gelir. Kıyamet günündeki hesap ancak hesabını yapmadan sorumluluğu yüklenenlere zor gelecektir."
Malik bin Dinar der ki; "Nefsine; "Sen şuna ve şuna sahip değil misin?" deyip onu sorgulayan, Allah'ın kitabına sarılıp nefsine hakim olan kimseye Allah rahmet eylesin."
Nefsi hesaba çekme yoluyla konuşmaya gelince, bunun keyfiyetini İbn Kayyım el-Cevziyye (ra) bize şu şekilde anlatıyor; "Kişi nefsini önce farzlardan hesaba çeker, eğer onlardan bir eksiğini hatırlarsa ya kaza ederek ya da düzelterek tedarik eder. Sonra onu yasaklardan hesaba çeker. Onlardan birşey işlediğini biliyorsa tevbe ve istiğfar ederek onu tedarik eder ve iyilikler işleyerek silinmesini sağlar. Sonra nefsini gafletten dolayı hesaba çeker. Yaratılış sebebi olan şeylerden gafil olmuşsa, onu zikirle ve Allah Teâla'ya yönelişle tedarik eder."
Nefis Muhasebesinin iki önemli esası vardır;Birincisi; Rab Celle ve A'la'nın hakkını tanımak, taat ve nafileleri artırmak.İkincisi; Hatalardan dolayı nefsi cezalandırmak ve hataya düşebileceği yerlerden uzaklaşmak.
Nefis muhasebesi için en faziletli vakitler, insanın zihninin saf ve huzurlu olduğu, mesela uyumadan önceki gibi vakitlerdir. Ya da insanın bunun için ihtiyaç hissettiği bir vakit olabilir. Böylece vaktinden istifade eder, zihnini meşgul eden şeyleri kovar, kötü arkadaş ve haram eğlenceler veya bu önemli vakti değerlendirmeye engel olan şeylerden uzak durur. Ey sevgili kardeş! Hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek. İşine dön ve hayatının anlarından istifade et.