Kabirden Sesleniş...

Beni yıllarca sevgiyle bastığın bağrından alınıpta kara toprakların kucağına verildiğim günü hala acıyla anıyor musun anne?

İşte şimdi kara toprakların altındayım. Beni saran kollarının yerini şimdi topraklar aldı. Kimselere emanet edemediğin yavrunu toprağın bağrına verdin. Belki sen yavrunun elinden alınmasının ezikliği içindesin. Ama beni kemiklerim birbirine geçecek kadar sıkan toprağın neden böyle yaptığından haberin var mı? Toprak beni neden bu kadar sıkıyor? Benden kıymetini bilmediğim neyin hesabını soruyor? İhanetten utanmayan yüzümü örtmek istercesine toprak doluyor yüzüme gözüme…

Hayattayken çoğu kimsenin bilmek istemediği sonsuza dek yaşayacağını sandığı ömrün sonunu getiren ölümün küçük kıyamet olduğunu çoğu kimse anlatmamıştı bana. Oysa ben dünya hayali uğrunda harcadığım ömrümün gün gelipte kıyamete dönüşeceğini hiç düşünmemiştim.

Artık küçük kıyamet koptu benim için. Her zaman yanımda olacağını, benim için herşeyini feda edeceğini söyleyen sen, anne başucumda yoksun. Yoksa sevgin beni topraklara emanet edipte gideceğin güne kadar mıydı?

Ben acılar içinde can çekişirken karşımda vereceği suyun bedeli olarak benden imanımı isteyen şeytan dururken imanımı korumak için neden yardım etmediniz?

Hani her zaman yanımda olacaktınız? Halimden anlamaktan aciz, başucumda beklerken hayatım boyunca mücadelesini vermediğim imanım çalınırken hiçbir şey hissetmediniz mi?

Acizliğimi anlamadınız mı? Beni göz göre göre ihanetin kucağına atan eller kimin? Bayramlara, düğünlere, davetlere büyük bir özenle hazır­layıp götürürken, beni ölüme neden hiç hazırlamadın anne? Toprağın kucağına yavrunu bırakırken sızlayan yüreğin beni küçük kıyamete hiçbir hazırlığı olmadan gönderdiği için sızlıyor mu?

Şimdi hayatım boyunca Rabbimin uğruna neler yaptığımın, bana verilen kutsal emaneti hangi uğurda harcadığımın, nefsimin terbiyesi için ne uğraş verdiğimin sorgusundayım. Oysa yıllar boyu taşıdığım emanetin büyüklüğünden gafil yaşamış, benim için her şey demek olan imanımı nefsimin mahvetmesi, şeytanında çalabilmesi için adeta ortalıklara bırakmışım.

Sonsuzluğumun bana tattırması gereken acıyı ben yeni yeni tadıyorum. Ama benim için artık çok geç. Tüm bunlardan gafil yaşamama katkıda bulunanlara, İslâmı aslından çok değişik anlatan zihniyetlere, yüklendiği emanetin farkında olmayacak kadar kör olanlara, Rabbine nankörlükte yarışanlara, imanı sönen yüreklere ve bu yüreklere gıpta ile bakabilecek kadar seviyesizleşenlere şimdi nefretle bakıyorum. Bu gerçekler ne kadar acı olsa da yapılması taş kesilmiş yürek isteyen bu uğraşıların hazmedilmesi hiç de kolay değil.

Sana sitem etmek istemezdim anne. Ancak şimdi anlıyorum ki evladının uykusunu bozmaya acıdığı için sabah namazına kalktığı halde yavrusunu kaldırmayan ana-babaların merhameti, onlara dünya için pek çok idealler göstererek bu uğurda çalışmanın gerekliliğini anlatanların gayretkeşliği, iman gerçeğini örtbas ederek dünya uğruna hayat feda edenlerin fedakarlığı, yaptıklarını cihadmış gibi gösterip Peygamber duasına ihanet ederek Rabbinin sevdiklerine buğz edenlerin sahte sevgileri, Ümmetim diyen peygamberimin bir damla göz yaşına dahi layık olamayan asi ümmetin sevgi sevgisizliği ve daha sayamadığım pek çok şey yalanmış.

Tüm bunları ibret alsınlar diye anlat onlara annem. Ölmeden önce ölmeyi peygamber ahlakıyla ahlaklanmanın gerekliliğini bunun içinde Rabbimin sevdiklerinin eteğinden ayrılmamalarını tüm gücünle haykır.

Kara topraklara girmeden imanlarının kıymetini bilseler, benim gibi binlerce acizi toprağa verdikten sonra acımak yerine hayattayken evlatlarına, kendilerine acırlardı. Fani lezzetler uğruna imanlarını feda etmesinler. Allah (Celle Celalühu)'ın varlığında yok olmayı öğrensinler. Gerçek sevgi onun sevgisi.
 

Bu ne kadar zor olsada dünya zindanından kurtulmanın yollarını bulsunlar. Şimdi, göndereceğiniz Fatihaları beklerken dua et annem. Rabbim cümlemizi affetsin.

Cümlemizi hayattayken gerçekleri görenlerden eylesin.

Rabbımın sevgisinden mahrum, Allah (Celle Celalühu) aşkına, merhametine hasret, yüzüm tutmasa da affına sığındığım Rabbimi özlüyorum şimdi...

Kavuşacağımız güne kadar Rabbimin sevgisi için hayattayken, "ölmeden ölmeyi" öğren ve öğretmeye çalış.

Evladın anadan, ananın evladından kaçacağı güne kadar imanın için çalış ve dua et anne!...

Çünkü dönüş Rabbime...