Feyz Dergisi 201.sayısıyla yoluna devam ediyor. Çileler ve müjdeler iç içe yürüyen bir yolun yolcularıyız. Çağın içinde ve çağa rağmen "var"ız. Allah yolunun gayretlileri, güler yüzlüler, paylaşacak güzel şeyleri olanlar, pozitif enerjiyle dolu insanlar, bölüşmeyi sevenler bizim gönül yoldaşlarımız. Birbirimizi görmesek de, aynı ortamda bulunmasak da aynı dünyanın insanlarıyız biz. Çünkü aynı çileleri bölüşüyoruz ve aynı muştunun insanlarıyız.
Abdulkadir Yılmaz "Ortaçağın Karanlığında Yaşayan Kim?" isimli yazısında Ortaçağ'da Avrupa kendi karanlığına gömülmüş durumdayken İslam Dünyasının ne denli rasyonel bir biçimde bilim üretmekle meşgul olduğunu anlatıyor. En önemlisi de "bilim" görüntüsü altında günümüzde içinde bulunduğumuz garabete vurgu yapıyor.
Ali Serdar Cinemre," Ismarlama Evlilik" yazısıyla evli bekar herkesi ilgilendiren evlilik müessesesine orijinal tesbitleriyle farklı bir bakış sunuyor.
Fadıl Geylani Efendi ise Üstad Said Nursî'nin Talebesi Muhammed Malazgirtî'nin anısına kendisiyle Üstad Said Nursî'yi konuştuğu mülakatını okuyucularımuzla paylaşarak bu sayımıza katkıda bulundu. Değerli büyüğümüze, Ortadoğu gezilerinin semeresi olan bu mülakatı için çok teşekkür ediyoruz.
Bu sayının önemli bir mülakatı da Avrupa Müslümanlar Birliği Başkanı Ebu Bakr Rieger Bey'le yapılan mülakat… Ne mutlu bize ki artık Avrupalı Müslümanlarla, Avrupalı Müslümanların kendi problemlerini; hayata, dünyadaki gelişmelere, siyasete, İslam dünyasının problemlerine bakışı konuşabiliyor ve aynı anlam dünyasının insanları olarak en ciddi şeyleri bölüşüyor olmamızdır. Ebu Bakr Rieger'le, her insanın bir hikayesi olduğundan hareketle "Nasıl Müslüman olduğunu" konuştuk. Bu arada Alman bir Müslümanın İslam kültürü içinde kendisine nasıl bir yer bulduğu, istikbale nasıl baktığı gibi yeni sorgulamalar da bu mülakatın can alıcı yönlerini oluşturdu.
Selimhan Çelebioğlu, "Karacaahmet Ölümlüler Meclisi" isimli deneme yazısında hayata bir de Ahiret penceresinde bakmaya çaba harcıyor.
Alper Yücel Zorlu, " İlk Gördüğün Âdeme Ne Dedin?" isimli yazısında her Müslümanın ciddiye alması gereken tasavvuf kültürü içinde önemli noktalara dikkat çekiyor. Okuyup üzerinde düşünülecek bir yazı…
Dostça kalın, dost olun, sevin, sevilin…