Sıhhatli olmak en büyük nimetlerdendir. Çünkü, dünyayı kazanmak da, ahreti kazanmak da sıhhatle mümkündür. Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) da sağlık hakkında şöyle buyurmuştur:
"Sizlerden her kim vücutça sağlıklı, nefsinden, malından korkusuz ve huzurlu, günlük yiyeceği de yanında olarak sabahlarsa, sanki dünyanın bütün nimetleri kendisinde toplanmış gibi olur" (Tirmizi zühd Hadis 2346). Yine benzer bir hadislerinde aynı konuya işaret etmişlerdir: "Emniyetli (Korkusuz) yaşamak ve sağlıklı olmak iki büyük nimettir ki, insanlardan pek çoğu bu iki nimetten mahrumdur" (İ. Sünnî)
Yine bir başka hadislerinde; "Sağlıklı mümin, hastalıklı müminden daha iyi, daha üstün ve Allah'a daha sevimlidir" buyurmuşlardır (İbni Mâce). Bir başka hadislerinde de; " Ey insanlar! Şüphesiz ki dünyada insanlara, imân ve sağlıktan daha kıymetli bir şey verilmemiştir. Böyle olunca, yüce Allah'tan bunları isteyiniz" buyurdu (Müsned 1/8).
İslâmiyet, sağlık noktasında koruyucu hekimliği ön plâna çıkarır. Yani hastalık gelmeden önce vücudumuza gerekli olan besinleri gerektiği kadar almaktır. Bu hususta çeşitli besinlerden ve özellikle az yeme tavsiye edilmektedir. Nitekim bir hadislerinde Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) " İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfidir. Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini yemeye, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes alıp vermeye (havaya) bırakmalıdır" buyurmuştur (Tirmizi)
Şişmanlara Uyarı
Dünyada açlık sorunundan fazla obezite sorunu yaşanmaktadır. Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Obezite, besinlerle alınan enerji miktarının, metabolizma ve fizik aktivite ile tüketilen enerji miktarını aştığı durumda ortaya çıkar.
Obezite, insan vücudunda kalp ve damar sistemi, solunum sistemi, hormonal sistem, sindirim sistemi gibi sistemleri etkileyen ve birçok önemli rahatsızlığa zemin hazırlayan bir hastalıktır.
Dünya nüfusunun yüzde 75'i kilolu. İngiltere'de obezlerin sayısı 20 yılda beş kat arttı. Avrupa'da okul çağı obezitesi yüzde 10'a yükseldi. Almanya'da çocuklarda aşırı şişmanlık oranı 20 yılda iki kat arttı... Obezite ABD'lilerin baş sorunlarından biri haline geldi.
Yine bir başka hadislerinde aynı konuya işaret etmiştir: "Allah'a en sevgili olanınız; az yiyenleriniz, vücut bakımından da hafif olanlarınızdır" (Kenzü'l Ummal 3/7084). Sağlığın muhafazası için her türlü tehlikelerden uzak durulması istenir. Nitekim Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) " Her kim korkuluksuz bir damda yatıp uyur da, geceleyin damdan düşüp ölürse sorumluluğu kendisine aittir. Her kim de fırtınalı bir zamanda deniz yolculuğuna çıkar, fırtınaya yakalanıp ölürse, bunun da sorumluluğu kendisine aittir" buyurmuştur (Müsned 5/79, 271).
Hijyene Dikkat
Yine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kirli ve pis şeylerden sakındırmıştır: "Her kim elinde et kokusu (bulaşığı) olduğu halde, yıkamadan yatıp uyur, bu sebeple de kendisine bir şey isabet ederse, ancak kendisini suçlasın" (Ebu Davud) Buradaki hadisi şeriflerden de anlaşılacağı üzere bizden sağlığımızın korunması isteniyor. Mesela halk arasında bir söz var 'atın ölümü arpadan olsun' diyerek her önümüze geleni yemek sağlığımızı bozacağı kesin. Bu durumda başımıza geleceklerden her türlü sağlık sorunundan ayrıca vebal altındayız. Biz burada helal gıdaların fazlaca tüketilmesinden bahsediyoruz, haram gıdaların bize verdiği zararları başka bir yazımızda değerlendireceğim. Allah nasip ederse…
Hastalıkların Sebebi Nedir?
Çok yeme, pek çok hastalığın sebebi olarak gösterilmiştir: "Birçok hastalığın gerçek sebebi çok yemedir" (C. Sağır 1/36) Cenab-ı Hak, dünyada imtihanın gereği, pek çok hikmetlerine binaen, insanların da sünnetulah'a riayet etmemesinin bir sonucu olarak, insanlara bir takım hastalıklar vermektedir. Bununla beraber, bütün hastalıkların da tedavi çarelerini hâlk etmiştir. Biz öncelikle üzerimize düşeni yapmalıyız ve bize emanet edilen vücudumuzu korumalıyız. Burada sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat ederek bedenimize faydalı gıdaları seçmeliyiz. Şayet biz bile bile sağlığımızı bozacak gıdaları yersek sonra hastalanınca ayrıca bedenimizi korumadığımız içinde sorumluyuz.
Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmedir.
Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için gıdaların yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve minerallerden yeterli miktarda almalıyız. Vücudumuzun tüm besin maddelerine ihtiyacı vardır. Sadece bazı besinleri alarak tek taraflı beslenmek yani sadece protein veya karbonhidratla beslenmek yanlıştır. Dengeli beslenerek vitaminler, mineraller ve lifler gibi önemli besin maddelerinden de almış oluruz. Görüyoruz ki şimdi beslenme alışkanlıklarımız tek düze olmuş. Hazır donmuş ve içeriğinde katkı maddeleri olan gıdalarla karnımızı dolduruyoruz. Bu gıdalar çok zararlı. Sağlıklı beslenme yönünden, günlük enerjinin % 20 -30 u yağlardan,% 10 -20 si proteinlerden ve % 50 -70 i karbonhidratlardan alınması gerekir. Yağlar insan vücudundaki hücre, doku ve organların yapısında yer aldıklarından, yaşamın sürdürülebilmesi ve vücudun değişik işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için, mutlaka gerekli olan bir besin öğesidir.
Sağlıklı bir yağ tüketim reçetesi
Günlük tüketilen yağın 1/3 i mutlaka zeytin yağı, 1/3 i tohum yağları ve 1/3 ini tereyağı şeklinde kullanılması gerekir. Katı margarinleri kesinlikle ama kesinlikle tavsiye etmiyorum. Evinize ne olur koymayın. Zararı yok diye maalesef insanları kandırıyorlar. Damarların bir numaralı düşmanı, şayet bu beyin olursa Allah korusun beyin felci olur...
Balık yağı diye de bilinen omega-3 yağ asitlerinin de fonksiyonları vücudumuz için çok önemlidir. Beyin gelişiminde, kalp damar sağlığında, kanserojenlerle mücadelede, vücudun antioksidan ve bağışıklık sistemi savunmasında ve daha birçok hayati işlevlerle metabolizmaya katılırlar. Haftada en az 1 kez balık yenmesi omega -3 açısından önemlidir. Bu zeytinyağında ton balığı şeklinde de tüketilebilir.
Fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişleri de günlük az miktarlarda tüketmek sağlığın geliştirilmesi açısından önemlidir. Günlük 2 adet tam ceviz veya 6-7 adet fındık / badem yeterlidir. OMEGA-3 ( N-3 ) yağ asitleri içeren besinlerin sağlığımız açısından önemini belgeleyen araştırma sonuçları arttıkça, beslenme uzmanları, doktorlar ve tüketicilerin, balık yağı ve keten tohumuna ilgileri arttı. Bu ürünlere yönelişin artmasındaki diğer önemli unsur da, vücudumuzun üretemediği N-3 yağ asitlerinin, mutlaka dışarıdan besin yoluyla alınmasının gerekliliği. Bu ihtiyacımızı her gün bir tatlı kaşığı veya yemek kaşığı keten tohumu ile karşılayabiliriz. Keten tohumları önce kahve makinesinde öğütülüp yoğurtla veya bir kaşığa koyularak ağza alınır ve su ile de alınabilir. Bu sizin terciğiniz. Keten tohumunun önemine dikkat çekiyoruz, bunun başka faydalarını kaynaklardan araştırabilirsiz.
Doymuş yağlar bakımından et, süt grubundaki tüketimde dikkatli olmalıyız. Kırmızı et tüketimimiz haftada 2' yi geçmemeli. Diğer günler tavuk, balık vb beyaz et tüketilebilir. Yumurta ile et beraber yenmemelidir.
Günlük yoğurt tüketimi
İnsan sağlığı açısından yoğurdun yaraları şunlardır; Besin değeri süte göre daha yüksektir. Önemli bir protein, yağ, vitamin, ve mineral madde kaynağıdır. Yaşlıların yoğurt yenmesi tavsiye edilir. Bunun nedeni süt içildiğinde önce yoğurta dönüşür. Bu da insanı yorar onun için yaşlılara yoğut tavsiye edilir. Gençler süt içebilirler.
SÜPERMARKET PSİKOLOJİSİNE DİKKAT!
Alışveriş listesi hazırlayın ve buna sadık kalın. Ekstra alışveriş gezilerinden kaçının. Mümkünse haftada bir veya iki kez alışveriş yapın. Açken alışveriş yapmamaya çalışın. Taze meyve ve sebzeleri mevsiminde alın. Alışveriş yaparken besin etiketlerini okuyun. Ekonomik boy veya aile paketlerini kullanılabilecekseniz alın. Alış verişe gitmeden önce ihtiyaç listesini not alın böylece alışveriş çılgınlığından kurtulmuş olursunuz.
Dengeli Beslenme Önerileri
Margarin ve kuyruk yağlar içeren besinlerden kaçınmalıyız. Yeterli miktarda doymamış yağ (ay çiçek, mısırözü, soya, fındık, zeytin yağı) almaya dikkat edin. Yarım yağlı süt, yağsız yoğurt tüketin.Yağlı kırmızı et yerine yağsız et, kuru baklagiller (nohut, mercimek, fasulye gibi) balık ve tavuk tercih edin. Süt ve süt ürünleri de (yoğurt, peynir vb.) tüketilmeli fakat bunlarında az yağlı olmalarına dikkat edilmeli. Yemeklerinizi haşlama, fırında pişirme veya ızgarada pişirme yöntemleriyle pişirirseniz yemeğe eklenecek yağıda azaltmış olursunuz.
Aşırı şekerli gıdalardan kaçınmalı ve hatta çay, kahve gibi içecekler şekersiz içilmeli veya şeker miktarı azaltılmalıdır.
Aldığımız Günlük Tuz Miktarı
6 gramı (bir tatlı kaşığı) geçmemelidir. Bu miktara yemeklerden, ekmekten, içeceklerden aldığımız tuz miktarı dahildir. Tuz tüketimi ile yüksek tansiyon arasında ilişki bulunmaktadır. Yüksek tansiyonu olanlar doktorlarının tavsiyesine göre ya hiç tuz kullanmamalı yada miktarını azaltmalıdır.) Güne kahvaltınızı yaparak başlayın. Gece boyu gıda alımı olmadığından beyninizin sabah kalkınca enerjiye ihtiyacı vardır. Daha sonra gıda alımınızı kahvaltıdan başlayarak gün içine yaymanız daha etkin kalori yakmanıza neden olur. Öğünlerinizi önceden belirleyiniz. Mümkünse yediklerinizi 3 ana öğün, 3ara öğüne bölün az ve sık beslenin. Bol su için, yiyecekleri iyice çiğneyin. Her yemek yediğinizde midenin 1/3'ünü boş bırakın. Tam olarak dolu mide sağlığımızın zaman içinde bozulmasına, erken yaşlanmaya neden olur.
Midenizi katı gıdalarla doldurmayın. Katı gıdalarla dolu mide içeriğinin gerekli öz suyu her tarafa dengeli ulaştırması güçleşir ve sindirim zorlaşır. Düzenli yemek yiyenler daha dengeli ve sağlıklı beslenmekte ve ideal kilolarını korumaktadırlar. Zihinsel faaliyetlerin gerektirdiği enerji kaynaklarının en önemlilerinden biride meyvelerdir. Beynin oksijen dışındaki tek enerjisi glikozdur. Glikoz meyvelerde hazır halde bulunur. Diğer gıdalarla alınan şeker midede yakılarak glikoza çevrilir. Bu nedenle meyveleri aç karnına yemeliyiz. Meyveler yemeklerden 30 dakika önce veya 3 saat sonra alınmalıdır. Mide doluyken alınan meyveler midede kalıp besin değeri kaybolup orada mayalanacağı için bütün sindirim sistemimizi yorar.
Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve bir o kadarı da yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve sinir hücreleri hariç) bütün vücudumuz yenilenir. Düzensiz kötü beslenme yenileme sistemini aksatır. Cildiniz canlılığını, tazeliğini kaybeder ve en önemlisi hastalıklara açık olursunuz. Yorgunluk, çabuk yorulma, baş ağrısı olabilir. Düşünce ve hafıza sistemi bulanıklaşır. Bu nedenlerden dolayı düzenli ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmeli ve yemek için yaşamamalı sadece yaşamak için yemeli görüşünü benimsemeliyiz.
Probiyotik İçecek Kefirin Faydası
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek.
- Yiyeceklerin hazmını kalaylaştırmak.
- Vitaminlerin (K vit, biyotin, B12, niasin vb) sentezini yapmak.
- Bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak.
- Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesini engellemek.
- Besin allerjilerini ve ekzemayı önlemek.
- Kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu engellemek.
- Kanseri önlemek.
- Yaşlanmayı yavaşlatmak.
- Depresyonu hafifletmek.
- Otizm bulgularını hafifletmek.
- İshali önlemek ve tedavi etmek.
- İdrar yolu iltihaplarını önlemek.
- Kabızlığı tedavi etmek.
- Böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltmak.