Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit Göktürk: İşgal ve Asimilasyon Devam Ediyor

  Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit Göktürk ile Mülakat; 1949 – 2009  İşgal ve Asimilasyon Devam Ediyor  Feyz: Son durum hakkında bize bilgi verir misiniz? Hamit Göktürk: Yaşanan bu acı gelişmeler yeni değil aslında...1949 da başlayan işgalden beri bir asimilasyonun bir devamıdır. Günümüzde ise bu durum dayanılmaz bir hal almış ve bıçak kemiğe dayanmıştır artık. Kanayan yara kangren olmuş durumda. Bu beş yılın on yılın bir sonucu değildir. Yılların birikimidir.

Sayın Cumhurbaşkanı Çin'i ziyaret esnasında Doğu Türkistan'a gitmesinin ardından böyle bir durumun olmuş olması çok düşündürücü bir durumdur. Bu hale geleceğini onlarda beklemiyorlardı.  Çin devletinin düşünce yapısına baktığımızda. Menfaat ilişlikleri üzerine kurulmuş anlaşmalara çok önem verirler. Çin'e veriler bir hediye vergi anlamına geliyor. Bunlarda teslim oldu şeklinde anlıyorlar.

Türk ve Çin okulları ayrı ayrı iken 1992 yılından sonra Doğu Türkistan okulları Çin okulları ile birleşti ve okullardan da dilimizi kaldırdılar. Çince öğrenim mecbur oldu. Her 10 yılda bir alfabemizi değiştiriyorlar. Bir nesil Arap harflerini kullanırken sonra Latin harflerine döndüler. Aradan 10-15 yıl geçince bu seferde yine Arap harflerine geçildi. Bu ne demek kimse babasının yazdığını anlamıyor demektir. Burada bariz bir asimilasyon var bunu açıkça görmek mümkün.

Feyz: Çin Uygur Özerk Bölgesi'nde seçtiğimiz 5 temmuzda başlayan resmi kayıtlara göre 156 kişinin hayatını kaybettiği, olaylara tepkiler artıyor. Bu konuda neler söylersiniz?

 Hamit Göktürk: Çin kaynakları olayda ölenlerin sayılarını düşük gösteriyor. Bizim haber kaynaklarımıza göre daha fazla. Önce gençler arasında patlak veren bu olay karşısında ölenlerin faillerini sormak için demokratik haklarını aramak maksadı ile toplanana insanların üzerine sormak için Çin hükümetinin güçleri tarafından acımasızca ateş açılmıştır. 600 civarında ölen olduğu haberleri bize geliyor.

Doğu Türkistan'da etnik soykırım yapan Kızıl Çin Emperyalizmi, binlerce Uygur Müslümanını katletti, onbinlercesini de tutukladı. Tornadan çıkmış aynı boy sopalarla, yakaladıkları Uygur Müslümanlarını sokak ortasında linç eden Han Çinlilerini, Çin polisi ve tüm dünya seyrediyor...

İşte yıllardır Çin Zulmüyle mücadele eden Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Uygur Müslümanlarının tarihi....

Urimçi de yapılan bu masum hak arama talebi bomba atarak silah sıkarak cevap vermiştir. Bu diyalok yolu işle halledilebilecek iken durum vahim bir hal almıştır. Kaba kuvvetle tepki vermiştir. Bunun neticesinde sedece ölülerin sayısı 600-700 bulduğu haberleri bize gelmektedir. Ayrıca kimse yakınmarından haber alamıyor. Bugün doğutürkistanlıyım demek bile suç haline gelmiştir. Bu ağır cezayı gerektiren bir durumdur. Sen diyemezsin ben doğutürkistanlıyım diye. 8-10 yıl ceza alırsın. Özgürce dini ibadetlerini yerine getiremezsin camilewr namazdan sadece yarım saat önce açılır ve namazdan sonra hemen kapanır. Sen iki kişi ile camide yan yana konuşsan hemen ne var derler. Her tarafta casusluları var. İki kişi arasında bir olay olsa Çinliler haksızda olsa haklı konumunda . hak hukuk kalmamış. Hanımların ve 18 yaşındaki kişilerin camiye gelmesi yasaktır. Seyahat özgürlü yok. Doğu Türkistanlı bir yere gitmek için müracat etse yıllarca vize alamayabiliyor. Bir genç yakalanıyor. Bütün aile para toplayıp veriyor fakat haber yok akıbeti ne oldu bilinmiyor. Bunun gibi niceleri var…

Bu temel sorumlar olduğu için bardağı taşıran son damla olmuştur.  Çin devleti insanların sorunlarını dinleyerek çözebilirdi. Gaddarca aşırı güç olarak bu çözülmez.

  Feyz: Olayların arkasında Rus ADB olduğu söylenmekte bu konuda ne dersiniz?

Hamit Göktürk: Şu anda doğutürkistan düyaya kapalı uruymçide yakınları olan görüşemiyor. İnternet yok sağlıklı haber alamıyoruz. Çin devleti ne zaman bir ayaklanma olsa ne zaman böyle bir durum olsa hemen arkasında dış güçler var diyor. Bu aynı zamanda Uygurlara bir hakarettir. Biz haklarımızı istiyoruz. İsa Yusuf Alptekin hayatta iken bu işin altın da o vardı diyor çin hükümeti. Şimdi o vefat etti biliyorsunuz şimdi kim var .şimdide ABD deki rabia hanım tarafından organize edildiği söyleniyor. Rabia Kadir iki oğlu şu anda Çin hapishanesindedir. Nasıl yapacak bu işi.

  Feyz: Çin Devletinin açıklamalarını nasıl değerleniriyorsunuz?

Hamit Göktürk: Bunlar tamamen Çinlilerin insanlık dışı uygulamalarını örtmek için uydurdukları kocaman bir yalandır. Ölenler var mı var. Bunları hazırlıklı Çin milis gülerinin yaptığı konusunda bilgiler var elimizde. Bunlar başka devletlerden gelipte bu olayları yapanlar değil öyleyse bu olayları çıkaranlar hakkında yasal işlem yapım. Türkiye cumhuryeti büyük bir devlettir. Bundan dolayıda gerek cumhurbaşkanlığı gerekse başbakanımız açıklama yapmışlardır. Türkiye kendi gücünün farkına varmalıdır. Bizim orada hacca giden bir kişiye türkiyeye gittin mi diye soruyorlar.Şayet gitmedim diyorsa ayıplıyorlar. İstanbul mubarek bir belde olarak görülüyor. Şu anda Türkiyede yaşan Uygur kökenli vatandaşlar olarak Türk halkından çok memnunuz ve burası da bizim vatanımız. Bir yanımız doğu Türkistan bir yanımız Türkiye…

Çinlilerin Uygurlara potansiyel "terörist" gözüyle bakıyorlar.Bu sayede komünist rejimin etkisi altındaki baskıcı bir yaşama altında hayatları geçirilmesi isteniyor. Terör örgütü iftirasında bulunuyorlar. Orada sağlıklı bir dini eğitim yok ki…

Yasaklar Ülkesi Çin

Bölge halkı üzerindeki baskılar giderek daha da şiddetleniyor. Son olarak Türkiye`den Uygur bölgesine giden bir öğrencinin başına şöyle bir olay geldi. Türkiye`den bölgeye gitmek için yola çıkan bir öğrenci Hong Kong`da 9 saat alıkonuyor hiçbir sebebi yokken.

Uygur bölgesinden Çin`e gidenlere elektronik bir çip takılıyor. Bu çip sayesinde Uygur Türkü`nün Çin`in diğer şehirlerindeki davranışları gözetim altında tutuluyor. Böylece, yapılan her davranış kontrol altına alınıyor. Bütün Internet kontrol altında. Her eve ulaşabilecek casusları var. Bu konuda teknolojiyi de kullanıyorlar.

Çin`in bölgeye yatırım adı altında yaptığı asimilasyon ve yok etme politikasını" uyguluyor. Çin, ülkenin batı yakasına yönelik teşvik ve yatırım politikası geliştirdiğini söylüyor. Bunu da zorunlu uyguluyor. Kızları ve erkekleri bu uygulamaya tabi tutuyor. Hayır diyemezsin. Ancak bunu yaparken, bölgeye de Çin`in diğer şehirlerinden Çinlileri getiriyor. Bölgede yatırım adı altında kültürel zenginlikler de maalesef yıkılıyor.

Böylece Uygurların, kültürel, dini ve milli değer taşıyan zenginlikleri yok edilmiş oluyor. Biz buna karşıyız...