Okuyucu Mektupları

Bir ateist arkadaşım bana, "Siz Müslümanlar dogmatiksiniz, fanatiksiniz, bazı temel dogmalarınız var ve asla onları ne kendiniz İrdeliyor, ne de bir başkasına irdeletiyorsunuz... Oysa bir çok şey artık tartışılmalı, açık açık konuşulup gerçek ortaya çıkarılmalıdır'' diyor... Gerçi benim böyle saçmalıklarla kafam karışmaz, karışmadı da. Ama şunu İtiraf edeyim; aklıma biraz olsun takılmadı da diyemem. O sebepten sizden rica ediyorum,beni mutlaka bu konuda aydınlatın. Ve size de söz veriyorum, beni bu konuda ikna ederseniz hem o arkadaşıma mektubunuzu okuyacağım, hem de inşaallah hep duacınız olacağım. Allah hizmetinizde başarınızı daim etsin.
Ercüment Soylu/ ANKARA

Sayın Ercüment Soylu,
İnsanların zaruri olarak bazı düşünce kalıpları ve bu kalıplar üzerine kurduğu bazı, doğru olduğuna kesin olarak inandıkları dogmaları vardır... Yani hiç şüphesiz herkesin değişmez kabul ettiği ölçü ve normları vardır ve olmalıdır da. Yalnız buradaki kastettiğimiz dogma, saçma ve asılsız şeyler veya ne olursa olsun fanatik ve tutucu bir şekilde doğru olarak kabul edilip, mutlak korunması gereken ölçü ve normlar gibi görmek değil elbet...
Bizim kastettiğimiz dogmalar; her doğru görüşün, her sağlam inanışın özünde, aslında olan yani çürütülmesi kişinin bizzat kendi inanışına ve herkese, her ilme göre mümkün olmayan kesin doğrulardır. Ve hiç şüphesiz şayet bunlara dogma denilirse ki, denilebilir, öyleyse tamamen gerçek şeyler ve onun üzerine de bina edilen destekleyici ve tamamlayıcı bilgilerdir. Olaya bu açıdan bakarsak, ki zaten başka açı da yok, çünkü; bu yazdıklarımız kesinlikle çürütülemeyecek gerçekler olduğu gibi, doğruluğu herkesçe kabul edilen ve her ilimde olan ilmi gerçeklerdeki gibi, veya fizikte yer çekimi kanunu yine enerjinin dağılımı kanunu diye bilinen entropi gibi, değişmez ve değişemez kanunlar statüsünde, kesin şeylerdir, öyleyse herhangi bir görüşün, eğer temel ölçüsü bu ve bunun gibi çürütülmesi gayri kabil gerçek deliller üzerine bina edilmişse o görüş korunmalı ve o görüşü ne pahasına olursa olsun koruyana da "dogmatik veya fanatik" ismi verilmemeli. Şayet bizim dediğimiz manada dogmatik, yani doğruluğu kesinkez ispatlanmış gerçek olan bilgi ve görüşlerin zıddını kabul etmeyeceği bir biçimde kabullenmesi ve koruması olarak algılanırsa, aldık kabul ettik...
Yalnız asılsız şeyleri inatla ve fanatikçe savunan kişi ya da kişiler statüsüne sokulan insanlar durumundaki dogmatiklerden sayılırsak... Reddediyoruz... Hem de dünyalar kadar sağlam delille...
O zaman şu neticeye rahatça varabiliriz; İslam’ın temel dogmaları vardır... Ve bu çürütülmesi imkansız vahiy kaynaklı gerçekleri, zıddını asla kabul etmeyecek bir şekilde kabulleniş tutuculuk veya gericilik değil, bilakis ilimcilik ve gerçekçiliktir! Gerçeği korumaya ve zıddını reddetmeye çalışmak da, bize göre, yani İslam'a ve müslümana göre de farzdır...
Yani bizce, diğer batıl din ve kısır aklın ürünü, delilsiz felsefi hezeyanlar değil de, zıddını ispat edecek hâlâ bir babayiğidin çıkmadığı "Yüce İslam" kesin doğrudur. Ve her aklı selimin doğru kabul edip zıddına cehl ismini verdiği hak ilimdir... Çünkü İslam’ın her emrini, Kur’an’ın her ayetinin muhteşemliğini kesinkez ispat etmekten de aciz değiliz...
O halde, gerçek fanatiklik manasındaki dogmatiklerin, ateizm, teizm veya nihilizm gibi bâtıl ve saçmalığı zahir, çürük görüşlerini ispat etmelerini, yoksa, bizim dediğimiz mananın zıddı manasında, yani, fanatiklik, tutuculuk manasında, batılı inatla savunan dogmatik adamlar olduğunu kabul etmelerini bekliyoruz!...
Şayet bu açık gerçeği de kabul etmiyorlarsa, o halde bize akıllı olduklarını ispat etmeliler. Lütfen!..