Kabir Alemine Selam
Hz. Peygamber (s.a.v): “Ben size kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım; artık ziyaret edebilirsiniz, çünkü bu, size ahireti hatırlatır.”
(1) Müslim, Cenâiz, 106; Tirmizî, Cenâiz, 60. buyurmuştur.
İslâm dininde kabir ziyaret etmek, erkek ve kadınlara menduptur. Çünkü kabir ziyareti insanlara ahireti hatırlatır.
“Müslümanların kabirlerini ziyâret etmek sünnetdir.” İmâm-ı Birgivî “ (Etfâl-ül müslimîn)
“Kabristândan geçen kimse, onları düşünmezse ve düâ etmezse, kendine ve onlara hıyânet etmiş olur”. Hâtim-i Esâm
Fâtıma (r.anhâ), hazret-i Hamza’nın kabrini her sene ziyâret eder, düzeltir, tamîr ederdi.
“Ana-babasının veyâ ikisinden birinin kabrini her Cuma günleri ziyâret edenin günâhları afv olur. Haklarını ödemiş olur.” Hadîs-i şerîfde
Muhammed bin Vâsi, her Cuma kabr ziyâret ederdi. Pazartesi günleri ziyâret etsen dahâ iyi olmaz mı? dediklerinde, (Meyyitler, Cuma, Perşembe ve Cumartesi günleri kendilerini ziyâret edenleri tanırlar) buyurdu.
Resûlullah (sav) mümin olan akrabâsının ve Eshâbının kabrlerini ziyâret ederdi.
Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, “Bir müminin kabrini ziyâret ederken, Allahümme innî es’elüke-bi-hurmet-i Muhammed aleyhisselâm en lâ tü’azzibe hâzelmeyyit derse, o meyyitin azâbı kıyâmete kadar ref olur.”
(Şir’a)da diyor ki, (Sünnete uygun ziyâret yapmak için, abdest alınır. İki rek’at nemâz kılıp, sevâbı meyyitin rûhuna gönderilir. Kabristâna gelince ve aleyküm selâm denir. Yukarıda yazılı düâ okunup, meyyitin yüzüne karşı oturulur. Yasîn-i şerîf veyâ bildiği sûreleri okur. Tesbîh okuyup, meyyit için düâ eder).
Ebül Kâsım diyor ki, (Kabr yanında Kur’ân-ı kerîm okununca, meyyit sesi işiterek râhat eder).
Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir kimse, tanıdığının kabri yanından geçerken selâm verirse, meyyit bunu tanır ve selâmına cevâb verir).
Nâfi’ diyor ki, Abdüllah ibni Ömer, Resûlullahın (sav) kabri yanına gelir, (Esselâmü alennebiyy, esselâmü alâ Ebî Bekr, esselâmü alâ Ebî) derdi. Böyle söylediğini yüzden fazla gördüm.
İmâm-ı Gazâlî (ra) (İhyâ) kitâbında buyuruyor ki, (Kabr ziyâret ederken, kıbleyi arkada bırakıp, meyyitin yüzüne karşı oturup selâm vermek müstehabdır. Kabre el, yüz sürülmez, öpülmez).
Kıbleyi arkada bırakıp, ayak tarafında, ayakda durmak efdaldir (İbni Âbidîn).
Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir kimse, kabristândan geçerken, onbir kerre İhlâs sûresi okuyup sevâbını meyyitlere hediyye ederse, kendisine ölüler adedince sevâb verilir).
Ahmed bin Hanbel (ra) buyurdu ki, (Kabristâna girince, Fâtiha, Kul-eûzüler ve İhlâs sûrelerini okuyunuz! Sevâbını meyyitlere gönderiniz! Sevâbı hepsine vâsıl olur.)
Kabır ziyaretinin tefekkür:
1- Abdestli olmak,
2- Muvakkaten de olsa dünya meşgalesini içinden atıp ahireti düşünmek ve dünyanın fani olduğunu, kısa bir zaman sonra şu kara toprağın altına gireceğini tasavvur etmek.
3- Kabir sahibi hayatta olsaydı ona ne kadar yaklaşması uygun ise o kadar kabrine yaklaşmak,
4- Yanına vardığında Peygamber (sav)'in ta'lim buyurduğu gibi selam vermek: "bu yurtta bulunan mümin ve müslümanlara selam olsun. İnşallah biz de size yetişiriz. Bizler ve sizler için Allah'tan afiyet dilerim”.
5- Kabrin yanında Kur'an-ı Kerim tilavet edip duada bulunmak.
Ziyaretin Âdabı
Ziyaretçi mezarlığa varınca yüzünü mezarlara döndürerek Peygamberimizin dediği gibi şöyle selâm verir: "Ey müminler ve müslümanlar diyarının ahalisi, sizlere selâm olsun. Inşaallah, biz de sizlere katılacağız. Allah'tan bize ve size âf yet dilerim" (Müslim, Cenâiz, 104; Ibn Mâce, Cenâiz, 36).
"Ey kabirler ahâlisi, size selâm olsun! Allah bizi ve sizi mağfiret eylesin. Sizler, bizden önce gittiniz, biz de sizin ardınızdan (geleceğiz)" (Tirmizi, Cenâiz, 58, 59). Kişi, tanıdığı bir kimseye kabrinin başından geçerken selâm verirse, ölü selâmını alır ve onu tanır. Tanımadığı bir kimsenin kabrinin yanından geçerken selam verirse, ölü, selâmını alır(Gazzâli, Ihyau Ulûmi'd-din, IV, Ziyâretü'l-Kubur bahsi).
Diri veya ölü olsun salih kimseleri Allah'tan bir şey istemek için aracı kılmaya "tevessül"* denilir. Islâm âlimlerine göre ise Allah'tan bir şey isterken salih zatları aracı vesile kılmak ve bunun için onların kabirlerini ziyaret etmek caizdir. Meselâ "Hz Muhammed hakkı için, onun hürmetine, ya Rabbi onunla sana dua ediyorum, şu isteğimi yerine getir" demek duaların kabulüne vesile olur. (Abdurrahman el-Ceziri, el-Fıkh ale'l-Mezâhibi'l-Erbea,
Kabir ziyaretinin mekruhları şunlardır:
1- Yukarda zikredilen sünnetleri terk etmek,
2- Yüksek sesle ağlayıp gürültü yapmak,
3- Peygamber (sav)'in kabri şerifi de olsa onun taş ve demirlerini öpmek, onlara yapışıp asılmak ve elleri oraya koymaktır. Bunları yapmak çirkin bir bid'attır.
4- Erkek ve kadın cemaatı, karışık olarak ziyaret etmek,
5- Kabrin yanında mum yakmak, çaput bağlamak, bütün bunların İslam'da yeri yoktur.
Kabir ziyaretinin faydaları
a. Ziyaret eden kişi, ölümü ve ahireti hatırlar.
b. Dünya malı ve servetine tamahkarlığı önler.
c. Salih kişilerin kabirlerini ziyaret, ruhlara inşirah verir, yüce duyguların artmasını sağlar.
d. Duaların kabulüne vesile olur.
e. Ziyaretten haberdar olan ölülerimizle ünsiyet sağlamamızı sağlar.
f. Ölen yakın akrabalarımızın bu ziyaret vesilesiyle yapılan dualar ve niyazlardan istifade etmelerini sağlar.
Kabir ziyareti adabı
Bir kabre rastlayan veya ziyaret için mezarlığa giden kimse, önce oradaki ölülere selâm vermelidir. Süleyman b. Büreyde’nin babasından rivayet ettiği bir haberde Rasulullah’ın ashabına, kabristana vardıklarında şöyle demelerini öğrettiği bildirilmektedir:
“Selâm müminler ve müslümanlar yurdunun sakinlerine! İnşallah biz de yakında size katılacağız. Allah’tan size ve bize afiyet vermesini dilerim.” (4) Müslim, Cenâiz, 35; İbn Mâce, Cenâiz, 36.
İbn Abbas da, Rasulullah’ın Medine mezarlığına uğrayıp yüzünü mezarlara dönerek şöyle dediğini haber vermektedir:
“Allah’ın selâmı üzerinize olsun ey kabristan ahâlisi. Allah, sizi de, bizi de affetsin. Siz önden gidenlersiniz, biz de ardınızdan geleceğiz (sizi takip edeceğiz.)”(5) Tirmizî, Cenâiz, 59.
Ziyaret esnasında yapılması yasak olanlar
a. Ziyaret esnasında kabirler çiğnenmez.
b. Kabirler üzerine veya arasına küçük abdest bozulmaz.
c. Kabirler üzerine oturmak ve kabirlere dayanmak da yasaktır.
d. Kabir yanında uyumak mekruhtur.
e. Kabristandaki yaş ot ve ağaçları kesmek de mekruhtur.
f. Kabir yanında kurban kesmek veya hayvan boğazlamak.
g. Kabre karşı namaz kılmak ve kabir başında saç baş yolarak ağlayıp sızlamak yasaktır.
h. Kabri el ile selâmlamak, dokunmak, öpmek yahut örtü ve duvarlarına dokunup öpmek.
i. Kabir etrafında Kabe’yi tavaf eder gibi dönmek.
j. Mezar üzerinde veya yanında mum, kandil yakmak.
k. Kabirlerin etrafındaki ağaç ve taşlara mendil veya bez bağlamak.