Feyz 217. Sayı Editörden

Güzel bir yaz mevsiminde güzel bir Feyz sayısıyla yine beraberiz. Günlerimizin hep birlikte feyz, tefekkür ve tezekkür içinde geçmesi, idrakimizin, ferasetimizin, kulluğumuzun artması için tüm çabamız. Her ânımızın hesabının sorulacağını bildiğimiz gibi, hiç şüphesiz Allah rızası için birlikte bölüştüğümüz her ânın da bereket ve rahmet vesilesi olduğunu biliyoruz.

Bunun şuuru içinde hazırladık bu sayımızı da. Günümüz aynı zamanda manevi gündemimizin ta kendisidir. Bulunduğumuz ânı manen dolu bir şekilde yaşama azminde değilsek, daha iyi yaşamayı tasarladığımız diğer anlara da kavuşmak ya da daha iyi yaşamak için bir garantimiz yok. Nasıl ki, geçmişin çözülememiş problemleri bugünün de problemi haline geliyorsa, bugün çözemediğimiz problemlerin de yarına taşınması kaçınılmaz olacaktır.

İşte biz de bu sayımızda "Sünneti Doğru Anlamak" adına başlattığımız yazı dizisinde, bu konuda hakikaten çok anlamlı çalışmaları olan İsmail Mutlu Beyin yazısı, Sünnet anlayışımızın doğru şekillenmesinde güzel bilgiler içermekte.

Devamında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'nun "Düşünce Mirasımız ve İmam Maturidi" hakkında, akidemizi oluşturan güçlü damarın geçmişte ve günümüzde neyi ifade ettiğine dair konferans notlarına yer verdik bu sayımızda. Hakikaten günümüzde İslam'ın kültürüne, irfanına, estetiğine sahip olmak isteyen herkesin doğru anlaması gereken bir konu Maturidilik…

Yine İslam'ın kelamından, Sünnet anlayışından bahsedip de bunun nasıl yaşanacağını anlatmamak büyük eksiklik olurdu. Prof.Dr.Mahmut Erol Kılıç Bey'in ağzından da bunun nasıl başarılacağını, anlam dünyamızın duygu ve düşünme biçiminin nasıl şekillendirileceğini, nasıl hazmedileceğini, nasıl bir aşka ve estetiğe dönüştürüleceğini dinledik ve yazdık. İrfan geleneğimiz adına çok şey ifade eden kıymetli hocamızı zevkle okuyacağınıza inanıyoruz.

Yine Ali Faik Yurtöven Hocaefendi ise tüm bu anlatılanların özü, cevheri, sebebi olan Peygamberimizi (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ve O'nun Ehl-i beytini anlatan enfes yazısıyla, mana dünyamızı ayakta tutacak en dinamik ölçüleri hazır bir lokma olarak veriyor bizlere…

İstifade etmek, nasiplenmek duasıyla…