Filozofların tesbit ettiği evrensel ahlak kuralları Hadisler ve Kur'an ayetlerini teyit etmektedir. Tasavvuf ehlinin özellikle üzerinde uzmanlaştığı ruh, kalp gibi ana duygular ve kuvvetler bütün insanlarda var. Bu yüzden herkesi mutlu edecek, kötü ahlak ilkelerinden uzaklaştırıp iyi ahlak ilkelerini yerleştirecek olan da tarih boyunca ilahi dinler olmuştur.
Bin dört yüz senedir ise bu ilahi dinlerin ortak yönlerini içinde barındıran, yanlışlarını tashih eden İslam dini bu görevi yapıyor. Eğer herkes için geçerli ahlak kodları benimsenmezse, şu anda dünyanın içinde bulunduğu durum daha da vahimleşir ve dünya, toplumlar için yaşanmaz hale gelir. Peygamber efendimiz hadislerinde "müminlerin imanca en mükemmel olanı, ahlakça en iyi olanıdır" buyrulmaktadır. Diğer taraftan "Müslüman diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir" ifadesi zikredilmektedir.
Evrensel ahlak kuralları şunlardır;
Saygı: İnsanların kendisine ve diğerlerine saygı göstermesini, yani başkalarının fiziksel ve ruhsal sağlığını bozacak davranışlardan kaçınılmasını ifade etmektedir.
Güvenilirlik: Her bakımdan güvenilecek bir insan olmayı ve başkalarına da güvenmeyi anlatmaktadır.
Sorumluluk: İnsanın ailesine, çevresine, arkadaşlarına, işyerine, dinine karşı sorumluluklarını yerine getirmesini, topluma karşı genel olarak iyi olanı yapmasını dile getirmektedir.
Adil olmak: Başkalarına karşı adil olmayı ve herkese eşit şartlarda eşit muamele etmeyi ifade etmektedir.
Şefkatli olmak: Duyarlılığı ve nezaketi anlatır.
Bu beş esasta toplanan evrensel ahlak kodlarının açılımlarının, nasıl yaşayacağımız ve birbirlerimize karşı nasıl davranacağımızın da bilinmesi gerekmektedir. Yalan söylememek, kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davranmak, hırsızlık yapmamak, aldatmamak, başkalarını haksız yere itham etmemek, zina yapmamak, tecavüz etmemek, adam öldürmemek, çevreyi tahrip etmemek bunlar arasındadır. Diğer taraftan, adaletli olmak, dürüst olmak, iyiliksever olmak, aile ve arkadaşlara sadakatli olmak, küçüklere şefkatli, büyüklere merhametli olmak, güçsüz ve zayıflara yardım etmek, bütün hayata saygılı olmak, çevreyi korumak da yapılması gereken evrensel ahlak kuralları olarak değerlendirilebilir.
Kur'an-ı Kerim iyi ahlakın, ya da kötü ahlakın neler olduğunu tespit etmeyi sadece insanın aklına bırakmamıştır. Çünkü akıl da istikameti bulması gereken bir kuvvedir. İnsan o kadar kompleks bir yapıya sahiptir ki, bütün duyguların birbirleriyle alakası vardır. Hepsinin ötesinde ise insanın iyi ya da kötü ahlaka yönelmesini sağlayacak olan özgür bir iradesi vardır. Kur'an insanların hem dünya, hem de ahiret mutluluklarını sağlamak maksadıyla iyi ve kötü ahlak prensiplerini ortaya koymuştur. Buna uyup uymama da ise serbest bırakılmıştır. Ancak Kur'an insanların dünya ve ahiret mutluluklarını sağlamak amacıyla geldiği için, insanları hep iyi ahlak ilkelerine uymaya teşvik etmiştir.
Çünkü insanın mutluluğu buna bağlıdır. İnsan iyi ahlaklı olması, kendisini, ailesini ve toplumu mutsuz edecek olan kötü ahlak ilkelerinden uzaklaşması, iyiyi elde ederek mutlu olması için de, inanç ve sevgi gibi temel esasları belirlemiştir.
Bunlar, Kur'an ahlakının kaynağını oluşturuyor.