208. Sayı / Feyz'den

 

Dergi olarak uzun yıllardır yayın hayatında olmanın dinamizmini ve huzurunu yaşıyoruz. Dinamizm diyoruz çünkü bu gayretin asla durmaması gereken bir gayret olduğu bizler açısından hizmet anlayışımızın temelini oluşturuyor. Nitekim bizler, evlatlarımız, evlatlarımızın evlatları Rabbimiz nasip ederse, hep bu hizmetin içinde olacak. Huzur diyorum çünkü hizmetin getirdiği huzuru ancak tadan bilir. Her müminin içinde bu huzurun bir kabul yeri vardır diye düşünüyoruz. Hizmet güzeldir, bazen hezimetle sonuçlanır bazen zaferle ama hizmet her halükarda güzeldir. Yeter ki hidayetin Allah’tan olduğunu bilelim, yeter ki hizmetin de bir nasip ve lütuf olduğunu bilelim, yeter ki, kendimizden bilmeyelim; ama kendimizi de reddetmeyelim. Çünkü hizmet, kendi varlığını nefyederek ama varlığının alabildiğince farkında olarak güzeldir. Nitekim kendi potansiyelini fark etmenin yolu bu hassas dengeyi içimizde en güzel şekilde kurmaktan geçer. Yok olarak değil, var olarak ve o varlığı hizmet yolunda harcayarak ancak varlığın ne amaçla verildiği doğru bir biçimde idrak edilebilir. Dolayısıyla varlık sebebinin hizmet olduğunu fark eden, kendi varlığını da alabildiğine fark etmek zorunda. Bu güzide sayımızda içinde bulunduğumuz zamanın önemi, bizlerin günümüzdeki rolünün ne olduğu, olabileceği, neye nasıl talip olmamız gerektiği, hayata, insana ve topluma dair ölçü ve değerlendirmelerimiz yer alıyor. Burada, “duranı geriden gelen kaldırsın, oturanı da yürüyen” demek gerekiyor ki; boş duranın vay haline!..

Ömrünüzün hizmet içinde, şuurla, boş durmadan ama doğru işler yaparak geçmesini diliyoruz.

Allah’a (cc) emanet olunuz.