Öyle Bir Zaman Gelir ki...

Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şerifinde, (İsrailoğulları yetmiş bir fırkaya ayrıldı. Nasara, yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Benim ümmetim ise, yetmişüç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan yani yetmişüç fırkadan sadece biri cennetliktir.)

Peygamber Efendimizin bu sözü üzerine, Eshabı sordu:

-Ya Resulallah! Cennetlik olan fırka hangisidir?

- Benim ahlakımla ahlaklanıp, benim yolumdan gidenlerdir, yani ehl-i sünnet vel cemaat olanlardır. Ahlaki yönden ümmetimin bozulduğu bir zamanda benim ahlakımla ahlaklanıp, benim gittiğim yoldan gidene yüz şehid sevabı verilecektir. Bir defasında, İbni Mes'ud hazretleri yanındakilere şöyle buyurdu.

- Öyle karışık bir zaman gelir ki, büyüklere hürmet kalkar, küçükler, cahiller büyüklerin yerine geçer. Allah'ın ve Resulünün yolu unutulur. Bunların yerine birtakım bozuk itikatlar edinilir. Dinin emirlerinin doğru şekli bildirildiğinde, hemen itiraz ederler, "Bu kötü bir şeydir." derler.

Orada bulunanlar sordular:

-Bu dediğin zamanın alametleri nelerdir? -Bu zamanda, güvenilir insanlar azalır. Amirler çoğalır, herkes emir vermek ister. Hakiki alimler azalır, Kur'an-ı Kerim okuyucuları çoğalır, fakat bununla amel edenler azalır. Din bilgilerine önem verilmez.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Öyle nesiller gelir ki, namaz kılmazlar, hevai arzularına uyarlar. Benim emrettiklerimi terk ederler. Yasak ettiklerimi yaparlar. Dini, nefsi arzularına göre tatbik ederler. Yaptıkları amellerde, mürailik yaparlar. Gösterişe önem verirler, kendilerine bırakılan emanete hıyanetlik yaparlar, emaneti sahibine iade etmezler. Konuştukları zaman yalan söylerler. Kendilerinin yapmadıkları iyi şeyleri, başkalarının yapmaları için emrederler. Kendilerinde güleryüz, tatlı dil, yumuşaklık, itidal kalmaz. Cehalet ve fuhuş kol gezer. Haya ve güven kalkar. Yalancılık, hıyanet, ana babaya itaatsizlik, uzun emel, cimrilik, dünyaya düşkünlük, hased, taşkınlık her türlü kötü ahlak, kötü huy, komşuya kötülük yaygınlaşır. Akraba ve dostlarla, dostluk bağları koparılır. Tıpkı okun yaydan çıkması gibi, insanlar dinden fırlayıp çıkarlar.

Ey İnsanlar! Cennet bahçelerinde dolaşmak, onun nimetlerinden faydalanmak istiyorsanız, benim ve eshabımın yolundan gidiniz! Yaşayışınız benim yaşayışıma uygun olsun. Allah'ın Resülü'nün ahlakına uymayan her adet bid'attir. Her bid'at de dalalettir, sapıklıktır.

Übey bin Ka'b hazretleri buyurdu ki: Ey Müslümanlar! Resulullah'ın ve Eshabının yolundan ayrılmayınız. Ehl-i sünnet alimlerinin bildirdiklerine uyarsanız, bu yolda bulunmuş olursunuz. Resulullahın ve Eshabının ahlakı ile ahlaklanan, Allah korkusu ile gözyaşı döken Müslümanları, Cehennem ateşi asla yakmayacaktır. Şiddetli bir rüzgarda, kurumuş yaprakların döküldüğü gibi, Resulullahın yolundan giden, Allah için gözyaşı döken kişinin günahları da böyle dökülür.

Ehl-i sünnet yolunda bulunup az amel etmek, bu yolda bulunmayıp çok amel işlemekten hayırlıdır. Amelleriniz az da olsa, Ehl-i sünnet itikadı üzere bulunursanız, mutlaka bunun faydasını görürsünüz. Esas olan amellerin, Allahü Tealanın emirlerine, Resulünün yoluna uygun olmasıdır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "-Benim ahlakıma ve benim yoluma uygun az bir amel, benim yoluma uymayan çok amelden daha hayırlıdır. Benim ahlakıma, benim yoluma uymayan her bir hareket dalalettir, sapıklıktır. Her dalalet ehli de Cehennemdedir."