Evet, Seyda Hz.'lerinin her biri kendi boyutunda büyük halifelerinden birisi olan Molla Ahmed Efendi 1956'dan beri gerek Seyyid Abdulhakim efendiye ve gerekse Seyda Hz.'lerine karşı sevgi, bağlılık ve hizmetleriyle, sevilmiş, Kuran, sünnet ve ehli beyt sevgisi takdir edilerek, evden birisi sayılmış ve Seyda Hz.'leri tarafından damatlığa, evlatlığa kabul edilmiş. Edebi, hayası, hizmeti, maddi ve manevi güzellikleri hakkında bundan öte ne denebilir ki.
Gönüller Sultanından iki kere icazet almış, hem damat olmuş hem de halife. (Allah şefaatlerinden mahrum etmesin) mübareği dergahlarında bulamadık. Afyon'da bir efendimizi ziyaret esnasında kendisine feyz dergisinin bu sayıdaki çalışmasından bahsettik. Yardımcı olabilirler mi diye rica etik. Memnun oldular. Ama burada misafir olduklannı inşaallah bir kaç gün içinde Van'a gideceklerini orada ziyaret etmemiz halinde Seyda Hz.'leriyle ilgili olarak çok geniş izahatlarda bulunabileceğini beyan ettiler. Çok memnun olduk.
İnşaallah nasip olursa mübareği yerinde de ziyaret edeceğiz. Ama dergimizin zamanında basıma yetişmesinin zarureti sebebiyle bize şimdilik bir nebze de olsa Seyda Hz.'lerinden bahsetmelerini, daha geniş izahatlarını da inşaallah ilerdeki sayılarımızda yayınlayabileceğimizi söyledik.
Onun üzerine mübarek Seyda Hz.'leri hakkında aşağıdaki, belki cümle olarak az ama mana olarak kitapları dolduracak şu düşündürücü ve duygulu sohbeti yaptık...
Feyz : Efendim Seyda Hz.'terini nasıl ve ne zaman tanıdınız?
Molla Ahmed (Kaddesellâhü Sirrahül Azîz): Seyda Hz.'lerini ben 1956'da tanıdım. İlk tanışıklığımız o zamandan başlar.
Feyz : Efendim o zaman Seyda Hz.'lerinin gençlik yıllarına ve o yıllardaki hallerine şahit olmuşsunuzdur. O yıllar hakkında bizlere biraz bilgi verir misiniz? Hem onun yolundan gitmek isteyen tüm müslüman kardeşlerimize de örnek olur.
Molla Ahmed (Kaddesellâhü Sirrahül Azîz): Seyda Hz.'leri çok sakin idi. Halimdi... Sünnet ve şeriata mutabatı da çok fazlaydı. Gavs (Kaddesellâhü Sirrahül Azîz)'nin oğlu olduğu halde, Seyyid olduğu halde öyle değilmiş gibi hareket eder, çok fazla hizmet ederdi. Çok ahlaklıydı, onun cömertliğini anlatamam. Çok da merhametliydi.
Feyz : Efendim sizler O'nu (Kaddesellâhü Sirrahül Azîz) çok iyi tanıyorsunuz. Çünkü damadısınız. Yani evinden birisiniz. Bizlere mübareğin gizemli manevi tasarrufu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Molla Ahmed (Kaddesellâhü Sirrahül Azîz): O'nu nasıl anlatalım, bu zor bir şeydir. Dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çalışarak şöyle diyebiliriz ki, maneviyatta çok büyük idi. Zaten maneviyat gücü pek gizli de değildi, irşadından belliydi. Ama nasıl tasarruf ettiği dille izah edilemez akılla da anlaşılamaz. Aslında ben burada misafirim memleketime dönünce yanıma gelirseniz çok daha geniş bir şekilde mübarek hakkında bilgi verebilirim.'