Günümüzde hızla değişen toplum yapısı içinde ailenin yaşadığı dönüşümü yakından takip ediyorsunuz. Modern çağın getirdiği yeni yaşam biçimleri, teknoloji ve bireyselleşme aile kurumunu nasıl etkiliyor? Bu değişim sürecini tarihsel perspektiften değerlendirir misiniz?
Aile insanoğlunun var olduğu ilk günden beri var olan; insanoğlunun neslini devam ettirmesini sağlayan hayata hazırlayan inancını, çevresini, geçmişini ve geleceğini algılaması tanımlamasını ve farkına varabilmesini sağlayan toplumsal sosyal kültürel yapının özüdür. Bu nedenle şartlar ve aile içi rolleri ne olursa olsun tarihin her aşamasında önemini koruyarak inançlara ve yaşantılara göre şekillendirilmeye çalışılmıştır. Bu öneme binaen yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in de üzerinde en çok durduğu, kurulmasını ve korunmasını en çok teşvik ettiği grup da ailedir. Dolayısıyla şeytan ve uzantılarının da yıkmaya tahrip etmeye en çok çalıştığı yapı da ailedir. Tarih boyunca dönemin şartlarına ekonomik gerçekliklerine ve inançlara göre ailenin yapısında, nüfusunda ve aile bireylerinin birbirine olan bağlılıklarında birçok değişme olmuştur. Yani aileyi yaşadığı toplumun ve dönemin şartlarından inançlarından bağımsız düşünmek mümkün değildir. Günümüzde değişen ve gelişen teknoloji hayatın birçok alanına etki ettiği gibi aile kurumunda da birçok değişime sebep olmuştur. Hayatın birçok sahasında büyük kolaylığa sebep olduğu kadar aile üzerinde büyük tahribatları ve erozyonları olmuştur. Teknoloji ile birlikte ailenin, gelecek nesilleri yetiştirmekteki kritik görevine yönelik gerek teknolojinin olumsuz getirileri gerekse teknoloji üzerinden bazı düşünce gruplarının bilinçli saldırısı ile yıpratılmak istenerek hedef hâline getirilmiştir. Bireyi yalnızlaşmaya iten, İslam’ın inanç ve değerlerini ayaklar altına alan, aile bireylerinin bağlarını zayıflatmaya çalışan içerik ve uzantıları ile teknolojinin aileyi zayıflattığı hatta parçaladığı maalesef gözlemlediğimiz bir gerçeklik haline dönüşmüşt...
Yazının tamamını dergimizden okuyabilirsiniz.