Hz. Muhammed(s.a.v.) Efendimizin Mucizeleri

Sevgili peygamberimiz(SAV)in çocukluk ve gençlik dönemlerinde meydana gelen mucizeler ve harikulade halleri.

Sevgili peygamberimiz(SAV)in fevkalade halleri ilk çocukluk döneminden başlar. Beni Sad kabilesinden olan Halime’ nin sütannesi olmak için Kâbe ye gelişte efendimizi alması ile başlar. Efendimizin misk gibi koktuğunu söyler. Evlerine götürdüğünde bütün hayvanların sütünün arttığını fark edince çok sevinir. Kocasına bu çocuk bize uğur getirdi der. Efendimiz yaylada bulunduğu dönemde hastalanan bir insan ya da hayvan olduğunda Efendimiz’ in elini hasta yer üzerine koyarlardı ve hemen sancı kesilirdi.

Halime bir gün peygamber efendimizin(SAV)sütkardeşi Şeyma ile birlikte güneşli havada hayvan otlattıklarını görünce Şeyma’ya kızıp neden Muhammedi güneşte bırakıyorsun dedi. Şeyma ise şöyle cevap verdi. Anneciğim Muhammet nereye gitse üzerinde bir bulut onunla birlikte o tarafa hareket eder, ona hiç güneş gelmez dedi. Bu harikulade hal bütün yayla yaşamı boyunca görüldü.

Halime, efendimizin evlerine bereket getirmiş olması nedeniyle yayla dönüşü çocuğu tekrar istedi. Âmine annemizde kabul etti. Ve Halime, efendimizi alıp yaylaya geri döndü. Bir gün yaylada diğer sütkardeşleri ile birlikte hayvan otlatırken 2 tane beyaz giysili kişi geldi ve ellerinde altın leğen taşımakta idiler, leğenin içinde kar gibi beyaz bir madde bulunuyordu ve bu 2 kişi peygamber efendimizi(SAV)uçurup dağın üst tarafına götürdüler. Göğsünü yarıp ve kalbini çıkarıp özel bir suyla yıkadılar. İçindende siyah bir parçayı alıp attılar ve sonra göğsünü tekrar kapattılar. Bu olayı gören Abdullah, Enise ve Şeyma Halimeye koşup durumu anlattılar. Şakk-ı Sadr denen bu fevkalade halden sonra Halime, efendimizi hemen geri götürüp annesine teslim etti.

Peygamber efendimizin(SAV) çocukluk döneminde Mekke’de kuraklık hüküm sürüyordu. İnsanlar Abdulmuttalib e gelip yağmur duasına çıkması için ricada bulundular. Oda Hazret-i Muhammedi de yanına alıp Ebu Kubeys dağına çıktı. Efendimizi tutup yükseğe kaldırdı ve dua ettiler. Anında bulutlar görünüp bol yağmur yağdı. Abdulmuttalibin vefatından sonra yine Mekke de kuraklık olmuştu. Celheme ibnu Arfata’ nın söylediğine göre insanların talebi üzerine Ebu Talip peygamber efendimizi(SAV)yanına alıp Kâbe ye girdi. Efendimizin sırtını Kâbe duvarına dayayıp ellerini kaldırdı ve dua ettiler. Yine kuvvetli bir yağmur anında yağdı.

Efendimiz 10 yaşında iken amcası Zübeyr ile beraber ticaret için yemene gitmişti. Dönerken vadiden akan suyun kabarıp taştığını gördüler ve nasıl geçeceklerini düşünürken peygamber efendimiz (SAV) suya doğru yürüdü ve o anda sular biranda duruldu ve herkes karşıya geçebildiler. Bunun üzerine de Mekkeliler Muhammet’de bilmediğimiz bir sır var dediler.

Yine amcası Ebu Talip ile birlikte Zülmecaz panayırına gitmişlerdi. Ebu Talip, Efendimize çok susadım bana su bulabilir misin dedi? Efendimiz ayağını yere vurdu ve o anda oradan çok lezzetli bir su çıktı. Ebu Talip ömründe o sudan daha güzel bir su içmediğini söyledi.

Sevgili peygamberimiz henüz 12 yaşındayken amcası ebu talip ile birlikte bir kervana katılmıştı. Suriye’ye doğru yola çıktılar ve Busra kasabasına vardıklarında orada konakladılar. Konakladıkları kurumuş ağacın yeşermeye başlaması, bir bulutunda o kervanı takip ediyor olması, hemen karşılarındaki manastırda yaşayan Rahip Bahira’ nın dikkatini çekti. Kervandakileri yemeğe davet etti ancak bulutun halen konaklama yerinde kaldığını görünce herkesin gelip gelmediğini sordu. Kervandakilerde develere bakması için orada alıkoydukları bir çocuktan başka kimsenin olmadığını söylediler. Rahip Bahira hemen onun getirilmesini istedi ve sırtını açıp nübüvvet mührünü gördü. Ebu Talibe bu çocuğu şama kadar götürmemesini, orada Muhammed’e zarar verebileceklerini, alışverişi hemen orada yapıp geri dönmelerini tenbih etti. Ebu Talip de malları burada satıp götürdü.

Buna benzer bir olayda aradan yıllar geçip, peygamber efendimiz(SAV)büyüdükten sonra, Hz. Hatice’nin kervanını yönetmek üzere Hz. Hatice’nin kölesi Meysere ile birlikte ticaret için gittiğinde, yine Busra’ ya gelip aynı yerde konakladılar. Rahip Bahira’ nın yerine rahiplik yapan Nastura’ da aynı harikulade bulguları bu kervanda görünce koşarak gelip şu bulut sizi takip ediyor dedi. Peygamber efendimiz(SAV)i görünce sıfatlarından tanıdı ve ellerine kapandı.    

Kaynakçalar

Kastalani el-mevahib

İmam el-maverdi

Es-Siyret’ün-Nebebiyye

İsmail ibn Yusuf Nebhani