Bu sayımız yine güzelliklerle dopdolu. Bu sayımızın önemli konularından biri Abdulkadir Yılmaz’ın işlemiş olduğu “Zühd Psikolojisi” konusu. Yazının ana fikrini çok kıymetli büyüğümüz Şenel İlhan Bey’in tespitleri oluşturuyor. Dünyevileşmenin çarkları arasında yok olmamak için buradaki tespitlere gerçekten çok ihtiyacımız var. Çünkü bugün en önemli problemlerden biri de dünya-ahiret dengesinin düşünce ve davranış yani ölçü boyutunda tam kavranılamamış olmasıdır. Günlük hayatımızı her yönüyle bir çırpıda salih amele dönüştürecek olan bu konunun siz kıymetli okurlarımıza çok faydalı olacağını biliyoruz.
Dr. Mehmet Öztürk’ün Kudüs’e dair yazdıkları ise ruhumuzun “bam” tellerine dokunur nitelikte… Hem gerçekçi hem de duygu yüklü bir yazı…
Bilindiği üzere rüyaların varlığı ahiretin varlığını anlatan delillerden olduğu gibi, aynı zamanda İslam düşüncesinde çok özel maneviyat yollarından biridir. En önemlisi de rüyalar, Hz. Peygamber’in mübarek sözlerinde belirttiği gibi “Nübüvvetin kırk altı cüzünden bir cüzdür.” Çünkü Kur’an vahyinin altı aylık bir dönemi rüya yoluyla vahyedilmiştir. Üstelik “ahir zamanda rüyaların mübeşşirât” yani müjde oluşu da bildirilmiştir.
Yüce Kitabımız Kur’an’da özellikle Hz. Yusuf ile ilgili bölümler rüyaya ayrılmıştır denilse yeridir. Rüyalar bugün de içinde yaşadığımız zaman diliminde, manevi âlemlerle irtibatımızı sağlayan çok önemli bilgiler konumundadır. Uyarıcı rüyalar, müjdeci rüyalar hepsi gerçekten çok önemlidir…
Ne yazık ki ümmetin rüya tabiri hususundaki ihtiyaçları, bu işi gerçekten bilen insanların sayısının çok ama çok az oluşu nedeniyle büyük bir ilgi ve merhamet alanı, ilim ihtiyacı şeklinde hayatiyetini korumaktadır.
Biz de bu sayımızda, ehline havale edilmesi gereken bu konunun aslında tam bir ledün ilmi olduğunu anlattık. Amacımız aynı zamanda rüya tabiri konusunun televizyonlardaki şarlatanlıklardan uzak tutulması gerektiği ciddiyetini ortaya koymak…
Ne güzel tevafuk ki Dr. Senai Demirci’nin “Üç Yusuf Üç Rüya Üç Gömlek” isimli eserinin söz konusu edildiği sohbete rastladı bu konu. Aynı zamanda, eserin tanıtımında “Kıssaların en güzeli bizi en güzel yapan kıssadır.” vurgusu her şeyi anlatmaya yetiyor… Bu nedenle Senai Demirci’nin mülakatını zevkle okuyacağınızı düşünüyoruz.
En güzel ve en ihlaslı duyguları birlikte teneffüs etmek dileğiyle…