Feyz 229. Sayı Editörden

Güçlü bir Feyz Dergisi'yle yine beraberiz. Bugünlerde çok titizlenmemiz gereken gündemlerle, ilginç bir zaman diliminde olduğumuzu bilmemiz gerekli. Maddi ve manevi alemi bir arada düşünen insanlar ancak günümüzü doğru tahlil edebilirler. Şunu çok iyi biliyoruz ki, sevapların ve günahların bir arada işlendiği bir dünyada yaşıyoruz.

"İki günü bir olan ziyandadır" Peygamber kelamı hepimizin dînî bilincine rehberlik etmeli.

Bize ait "subjektif doğrular" başka bilinçlere, başka dünyalara rehberlik etmedikçe, bu gelişmelerde "söz sahibi" olamayacağımız da, kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Biz inananlar için bu böyle. Sevap ve günah kavramlarının uhrevî âlemde mutlak bir karşılığının olması, imanımızın gereği…

Mükafat ve cezalar, biz insanoğlunu, karşılığı Allah'ın gazabı, Allah'ın affı ya da en önemlisi Allah'ın rızası olan bir anlam dairesinde, nasıl hareket edeceğimiz hususunda en keskin belirleyiciler durumunda. Bazen sebep, bazen de sonuç olarak…

Hiçbir canlı bundan müstağni değil. Bu anlamda da an be an ilahî adaletin tecellilerini yaşıyoruz. Hikmet ve derinliğine asla tam vâkıf olamayacağımız kaderin kuralları çerçevesinde, yapıp ettiklerimizle de bir bakıma kendi geleceğimizin tarihini yazıyoruz. Varlık nedenimizle ilgili düşüncelerimiz, amellerimizle pekişerek devam ediyor. Neden, niçin sorularının karşılığını, doğru şeyler yaptığımız ya da yapabildiğimizi ümit etmekte buluyor. Çareyi ilahi kudrete teslim olmakta buluyoruz. Tüm bu duygu ve düşünceler içerisinde, iyi, doğru ve güzel tercihlerde bulunmamız ümidiyle. Dergimiz yirminci yılına girerken, daha nice güzel hizmetlere birlikte yürüyebilmeyi Allah'tan (Celle Celalühü) niyaz ediyoruz.

Bu arada Trabzon temsilciliğimizin açıldığını siz okurlarımıza duyuruyor ve kardeşlerimizin hizmetlerinde başarılı olmaları için dualarınızı bekliyoruz.

Allah'a (Celle Celalühü) emanet olunuz.