Adım Sadettin Bingöl. 1956 Isparta doğumluyum. Bir ortaokulda Fen Bilgisi öğretmeniyim. 1979’da evlendim. Aradan bir yıl geçmesine rağmen çocuğumuz olmamıştı. O zaman doğumevinde ebe hemşire olarak çalışan eşim, muayene olmamızı istedi. Muayene olduk ve gerçekten benim sorunum vardı. Önce Isparta’daki doktorların tedavilerini iki yıl süreyle uyguladım. Sonra Ankara’da bir profesörün tedavisini, daha sonra da İstanbul’da bir doktorun ve nihayet İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinin uzun süreli tedavilerini uyguladım. Aradan üç yıl daha geçti. Bir sonuç alamadım. Tedavileri de bıraktım. Fakat Allah (cc)’dan hiç bir zaman umut kesmedim.
Bu sıralarda hayatım Allah (cc)’ın razı olacağı şekilde değildi. Sadece cuma namazlarını kılıyordum. Vakitlerimin çoğunu kahvehanelerde geçiriyordum. Ağabeyim (Allah ondan razı olsun) Güneydoğu’da gittiği "Allah Dostu"nun yanına götürmek istiyordu. Çocuğunun olmadığını söyler, duasını alırız diyordu. Fakat nefis ve şeytan benim gitmemi engelliyordu. Bu şekilde iki sene daha geçti. Nihayet 9 Mayıs 1986’da Güneydoğu’daki "Allah Dostu"nun sevenleriyle tanışmak nasip oldu. Mübareği 22 Haziran 1986’da ziyarete gittiğimde, çocuğumun olmadığını söyledim. Heyecandan ne başka bir şey söyleyebildim ne de Mübareğin cevabını anlayabildim. Daha sonra yanımızda bulunan Ispartalı seveni hadi gözün aydın Mübarek "İnşallah olur" dediğini bana aktardı. Allah dostlarının duası Allah (cc) katında daha makbuldü ve benim kaderimde evlat sahibi olmak varsa Allah (cc) Mübareğin duasıyla verir. İnşallah diye düşünmeye başlamıştım artık. Daha sonra eşimle beraber gittiğimiz ziyaret dönüşünde eşim uyur uyanık haldeyken mübareği görmüş ve "Yavrum dün gece sizin için çok dua ettim, Allah (cc) inşallah size çocuk verecek" dediğini söyleyerek uyandı. Artık bundan sonra her an çocuk bekler olmuştuk. Mübareği tanıdıktan sonra Allah (cc)’a karşı olan kulluk vazifelerimizi gücümüzün yettiği kadar yapmaya başlamıştık. Eşim başı açık çalışmamak için istifa etti, eski arkadaşlarımızı terk ettik. Kısacası hayatımızı yeniden düzene koyduk. Böylece evimize huzur ve bereket gelmişti.
Nihayet eşimin rüya görmesinden 1,5 sene sonra hamile kaldı, bu sefer ebe hemşire olan eşim, ileri yaşlarda olacak ilk doğumun zor olacağını, hatta sezeryan dahi olabileceğini düşünerek sıkıntı içindeydi. Mübareğin himmeti yine devam ediyordu. Bir gün Mübarek eşime rüyasında "Üzülme kızım, doğumun kolay olacak, çabuk olacak" diye söyledi. Gerçekten de 25 Ekim 1988’de kolay ve çabuk doğan bir oğlumuz oldu. Çocuğun adını koymak Mübareğin hakkı idi ve Muhammed-ül Emin koydu.
Allah (cc) çocuğu olmayan kardeşlerimize de evlat nasip etsin. Allah (cc) dostlarını başımızdan eksik etmesin. Bizleri de kıymetini bilenden etsin... Amin...