Evrim teorisi, canlılığın kökenine ve çeşitliliğine dair bilimsel olmayan iddialı açıklamalar yapar. Ancak bu teori, en temel ve karmaşık organlarımız olan cinsel organların varlığını ve işlevselliğini açıklamada çuvallamaktadır. Penis ve vajina gibi karmaşık yapıların, evrim teorisinin savunduğu rastgele mutasyonlar ve doğal seçilimle nasıl ortaya çıktığını izah etmek mümkün değildir.
Erkek Cinsel Organı (Penis):
Penis, sadece sperm transferi için değil, aynı zamanda idrar boşaltımı için de kullanılan bir organdır. Penisin yapısında, erektil doku, kan damarları, sinirler, kaslar ve bağ dokuları bulunur. Bu yapılar, penisin ereksiyon, boşalma ve idrar boşaltımı gibi farklı işlevleri yerine getirebilmesini sağlar.
Erektil Doku: Penisin ereksiyonundan sorumlu olan erektil doku, süngerimsi bir yapıya sahiptir ve kanla dolduğunda sertleşir. Bu sayede penis, vajinaya girebilecek kadar sertleşir ve sperm transferini sağlar. Erektil dokunun yapısı ve işlevi, rastgele mutasyonlarla açıklanamayacak kadar karmaşıktır.
Kan Damarları ve Sinirler: Penisin ereksiyonu, kan damarlarının genişlemesi ve sinirlerin uyarılmasıyla gerçekleşir. Bu süreç, sinirsel ve hormonal kontrol mekanizması gerektirir.
Kaslar ve Bağ Dokuları: Penisin şeklini korumasını ve hareket etmesini sağlayan kaslar ve bağ dokuları, penisin işlevselliği için hayati önem taşır. Bu yapılar, penisin ereksiyon, boşalma ve idrar boşaltımı gibi farklı işlevleri yerine getirebilmesini sağlar.
Kadın Cinsel Organı (Vajina):
Vajina, sadece sperm kabulü için değil, aynı zamanda doğum kanalı olarak da kullanılan bir organdır. Vajina, doğum sırasında bebeğin geçişine izin verecek kadar genişleyebilmeli ve aynı zamanda spermlerin yumurtaya ulaşmasına olanak sağlayacak bir yapıya sahip olmalıdır. Bu karmaşık ve hassas yapı, evrim teorisinin kademeli gelişim iddiasıyla bağdaşmaz.
Vajinanın yapısında, kaslar, bağ dokuları, mukus salgılayan bezler ve sinirler bulunur. Bu yapılar, vajinan...
Yazının tamamını dergimizden okuyabilirsiniz.