Efendimize ve O’nun Ehl-i Beyt’ine salat-ı selam ile;
Mevsim sıcak günlere doğru rotayı kırarken, dünyada ve Türkiye’de de, çok hızlı ve sıcak gündemler yaşanıyor. Biz kalıcı gündemlerin peşinde olsak da, kalıcı olana dair arayışımızı sürdürsek de, dünyada olup bitenlere göz yummak, onları duymamak, görmemek hakkına sahip olmadığımızı düşünüyoruz. Yanıbaşımızda, Irak’ta ve Filistin’de yaşanan insanlık tarihinin büyük vahşeti yürekleri dağlamaya devam eder, dünyanın bir çok noktasında Müslümanlar inim inim inlerken, bunlara kulak tıkamak tabii ki mümkün değil. Biz bir taraftan işimizi yaparken, diğer taraftan da bu kardeşlerimize Allah’tan yardım dileniyoruz.
Ama bu arada can sıkıcı ve yürek yakıcı bir dünyayı bahane ederek kalıcı işler yapmaktan da imtina etmemeliyiz diye düşünüyoruz. İşte bundan dolayı Feyz dergisi olarak girmiş bulunduğumuz bu yeni dönemimizde çok önemli işler yapmak azmi ve kararlığındayız. Tevfik ise Allah’tandır.
Ehl-i Beyt Dosyası
Ehl-i beyt bu ümmetin gözbebeğidir. Bu bizim bir iddiamız değil tarihin şehadetiyle sabit olan bir gerçektir. İlim ve tarih onların faziletlerinin, büyüklüklerinin şahididir. Onlar her devirde insanlara yol göstericilik yapmış, bazen çok ağır bedeller ödeyerek de olsa Ceddlerinin ilkelerine sahip çıkagelmişlerdir. “İnsanlık tarihinin belki de en büyük ailesi” denilebilecek bu mübarek soy’a dair sayısız şiirler, naatlar, methiyeler yazılmış, insanların en umutsuz, en yılgın zamanlarında imdatlarına yetişmiş, onlara rehber olmuşlardır.
Bu büyük aile ile ilgili sayısız çalışma yapılmış olsa bile bunun yeterli olmadığı ortadadır. İşte bundan dolayı biz de dergimizin bu ayki kapak konusunu Ehl-i beyte ayırdık. Aslında sadece kapağımızı değil tüm dergimizi bu mübarek ailenin faziletleriyle şereflendirdik desek daha doğru olur.
Kelime olarak ‘Hane halkı’ anlamına gelen ve ıstılahta Resulullah Efendimizin ailesi ve soyundan gelenler için kullanılan Ehl-i Beyt konusunu geniş kapsamlı bir çalışma ve araştırmanın sonucunda, doyurucu bir dosya şeklinde hazırladık. Ehl-i beyt’i çok farklı açılardan ele alan yazıların yer aldığı dosyamızda, Türkiye’nin önde gelen düşünce ve bilim adamlarından da bu konuda görüşler aldık.
Neden Ehl-i Beyt?
Çünkü biz, Efendimizi, hayatımıza tekrar yön verici bir konuma getirmenin mecburiyetini ifade etmek istiyoruz. Bunun gereğine inandığımız için de Efendimize ve onun ehli beytine çok değer veriyoruz. Bundan dolayı da bu tür dosyalar hazırlamayı bir görev ve mümin sorumluluğu olarak telakki ediyoruz. Ve yine bundan dolayı hem Resulullah’ı hem de “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizlerden kiri, günahı gidermek, sizi tertemiz yapmak ister” İlahi sözlerin muhatabı olan pâk alîni ve ashabını daha çok hatırlamak ve gündemde tutmak istiyoruz. Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ifadeleriyle söyleyecek olursak “O’nun ümmetlik liyakatinin en alçak fertleri olarak o mukaddes eşiklerinin süpürgecisi” olmayı arzuluyoruz. Çünkü Resulullah efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Size iki önemli şey bırakıyorum: Biri hidayet ve ışık kaynağı olan Allah’ın kitabıdır. Ona sımsıkı sarılınız. İkincisi de ehl-i beytimdir. Allah’tan korkunuz, onlara karşı hürmette kusur etmeyiniz.”
Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisini aşılamayı kendine şiar edinmiş olan dergimizin temel hedefi, ahlaki ve fikri bulanıklıktan uzak, sahih bilgiler ışığında okuyucularını aydınlatmaktır. Sizden alacağımız güçle bunu başaracağımıza da inanıyoruz.
Yeni sayılarda buluşuncaya dek Allah’a emanet olun...