Sunuş Yazısı

Türkiye'de bu kadar islami dergi varken "neden bir de feyz dergisi çıkıyor?" diye sözle başlayıp kendimizi ve dergimizi lüzumsuz hissetmediğimizi isbata çalışmayacağım.

Çünkü Allah (Celle Celalühü) sayılarını artırsın, biz, islami dergilerin, gazetelerin, kitapların ve islami her türlü çalışmanın gerekli, hemde her şeyden daha gerekli olduğuna inanıyoruz. Allah izin verirse, bundan sonra her ay beraber olacağız. Şüphesiz dergimizi severek, faydalanarak, okuyanlar olacağı gibi, söven, fanatikçe, kendi cemaatinin dergisi olmadığı için önyargılı bir biçimde okuyup, Allah'ın onu gördüğünü, duyduğunu bile bile, utanmadan iftira atan, hakaretler eden, kimbilir belki tehditler savuranda çıkacaktır.

Hatta umulur ki, işi gücü bırakıp dedikodumuzla uğraşanlar, bir elinde dergimiz öteki elinde hakkımızda topladığı yalan ve iftiraların listesiyle köy köy dolaşanlar, mürşidlere, alimlere şikayet edip, ağzının payını ve havasını alanlar çıkacaktır.

Sözü uzatmayalım. Biz diyoruz ki Feyz Dergisi olarak tüm arkadaşlarımızla, ne övenin övmesine, ne yerenin yermesine aldırmadan yolumuza devam edeceğiz.

Yolumuz mu ne? Yolumuz Allah yolu, amacımız Allah rızası. Gazalilerin, İmam-ı Rabbanilerin yolu. Bizde o mübareklerin küçük taklitçileri, bu yolun çarpık ve cılız bacaklı ama kararlı yolcularıyız. Bu gayeyle insanları bu yola koymak ve Allah dostlarının, velilerin, gerçek kulların etrafında toplamak amacımızdır.

Çünkü biz inanıyoruz ki Allah'a hakiki kul olmanın çetin yolu, ona hakiki kul olanlarla beraber olmakla aşılır. "Sadıklarla beraber olunuz". Ayeti de buna en açık ve kuvvetli delildir.

Yine biz inanıyoruz ki İslam mutlaka hakim olacak ve bu da ancak gerçek alimlerin veya velilerin önderliğinde mümkün olacaktır. Biz Feyz'le evliyanın sesi ve sözü olacağız. Allah'ın yardımıyla Sadat-ı Kiram'ın himmetiyle, kendi adımıza iddiadan Allah'a sığınarak, Allah'a ve onun dostlarının himmetine güvenerek iddia ediyoruz ki yakında hem de çok yakında islam tüm kalplere ve gönüllere hakim olacak, yine iddia ediyoruz ki, müslümanlar Allah dostlarının etrafında toplanacak ve Asr-ı Saadet benzeri biçimde islam yaşanacak.

Çünkü "Ümmetim hayırlı bir ümmettir, ilki mi sonu mu hayırlıdır bilinmez" diyen Resulullah (SAV) bu ümmeti, ahir zaman ümmetini Ashabla kıyaslamış ve onlar gibi hayırlı ümmet olduğumuzu müjdelemiştir. Ashab şüphesiz hayırlıydı, büyüktü ve öyle olmalıydı. Çünkü başlarında Allah'ın habibi Hz. Muhammed (SAV) vardı. Bu ümmet hayırlıdır, inşallah başlarında Resulullah'ın varisi evliya ve alimler olacaktır. Şimdi kim iddiamızın karşısında bunun zıddını iddia edebilir ki. Ne yani, bazı entel takılan gri cahiller ve islam adına ahkam kesen istismarcılar mı bu ümmeti toplayacak, bir araya getirecek ve Allah'ın habibinin ashabıyla kıyasladığı hayırlı ümmet haline getirecek.. Müslümanlar ne zaman uyanacak? Allah dostlarına dudak bükeli müslümanlar bölük bölük değil mi?

İşte biz Feyz Dergisi'ni karınca kararınca dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığınca, müslümanlara ehlisünnet yolundan sapmamalarını, İmam-ı Azam'a sövenlere Gazali gibi karşı koymamızın gerektiğini, "bu zaman tarikat zamanı değildir" diyenlere: Bu zaman islam zamanı değil midir? Demelerini, "bu zamanda gerçek mürşid yoktur" diyenlere kör olduklarını göstermelerini öğütlemek, hatırlatmak için çıkardık. Yoksa samimi müslüman kardeşlerimizi ve onları yönlendiren alimlerimizi, aydınlarımızı eleştirmek için değil.

Ama şunu hemen belirtelim tasavvufa müslümanların en çok ihtiyacı olduğu, bu iman ve ahlak bunalımı çağında, müslüman cemaatlerin "Evliyaya biz inanıyoruz kardeşim" deyip geçiştirmemelerini, tasavvufu Hint ve Yunan mistisizmi'ne benzetenlere karşı savaşmalarını hatırlatmak için çıkardık. Mürşid-i kamillerin bir köşede oturup zikir ve fikirle meşgul olan, cihaddan, hizmetten bihaber insanlar olmadıklarını, hatta tam tersi onların gerçek mücahid olduklarını isbat için çıkardık.

Allah (Celle Celalühü) bizi ve cümle müslümanları, davasında samimi ve azimli, her türlü hizmetlerinde başarılı eylesin. AMİN