Şeyh Edebali 1208 yılında karamanda doğdu. Selçukluların şeyh-ül islamı şeyh Sadreddin Konev-i ve Mevlana celaleddini ruminin çağdaşıdır.ilk tahsiline karamanda başlayıp devamı için şama gitmiştir.ülkesine dönünce tasavvufa yönelmiş eskişehirde bir zaviye kurarak irşada başlamıştır.osman gazide bu zaviyeye sık sık gelir dini ve idari konularda şeyh edebalinin görüşlerini alırdı.
Edebali hz. Cesur ve hareketli bir genç olan osman gaziyi terbiye ve tasarrufu altına almış,marıfetullahın zevkini tattırmış,güzel ahlak ağır başlılık ve olgunluğa kavuşturmuş,böylece onu cihan imparatorluğunun başkanlığına da hazırlamıştı.
Diğer taraftan osmsn gazinin etrafını oluşturan genç kadroyuda aynı şekilde yoğuran edebali hz. Osmanlı devletinin asıl mimarı olmuştur.
İşte bir beyliğin başı olan Ertuğrul gazinin vasıyetindeki ince nokta...
Bak oğul
Beni incit,şeyh edebaliyi incitme o bizim aşiretimizin maneviyat güneşidir.terazisi dirhem şaşmaz.
Bana karşı gel,ona karşı gelme.bana karşı gelirsen üzülür incinirim ona karşı gelirsen gözlerim sana bakmaz olur baksada görmez olur.
Sözümüz edebali için değil senceğiz içindir.bu dediklerimi vasiyetim say….
Bu vasiyetin ışığıyla şeyh edebaliye sımsıkı bağlanan osan gazi zaviyeye ziyarete gittiğinde hayatını ve dünyanıngidişatını değiştirecek bir olay yaşar…
Buyurun zamanda bir yolculuğa çıkıp hepberaber o güne gidelim
Şeyh edebalinin talebelerinden manevi ikramlarla donatılmış hal ehli bir zat olan ebdal kumral ermeni derbenti denen mevkide bulunurken Hızır as. İle karşılaşır,Hızır as. Osman gaziyi kastederek
O yiğidin istikbali çok parlak,var bul onu ve müjdeyi ver der. Nasıl bir müjde
Yakında rüyasını görür
Sırrı bileydik tabirini yapardık
Tabir şeyh edebaliye yakışır
Ebdal kumral dergaha koşar vardığında sohbet başlamıştır.bir köşeye sokulur sohbeti dinler,bakın şu işe ki Osman gazide orada pür dikkat şeyhini dinlemektedir.
Edebali hz. Toprağa bağlanın ,su kullanın,ağaç dikin,alimlere hürmet edin der ve bir sır fısıldar…heybetli görünmek isteyen kuran okusun.
O gece Osman gazi şeyhinin isteği üzere dergahta kalır Osman gazi ayağını uzatıp da yatamaz zira mushafı şerif vardır,bir köşeye bağdaş kurup tefekküre dalmışken bir ara içi geçer işte müjdelenen rüya görülecektir.
Şeyh edebilinin göğsünden çıkan ve giderek hilal şeklini alan ayın bir ucunun göğsüne girdiğini ve kendisi ile şeyhinin arasından çıkan bir fidanın çınar haline geldiğini ve bu çınarın dallarının üç kıtaya yayıldığını ve bir çok millete gölgesi altına aldığını o sırada çıkan bir ceylanın batıya doğru kaçtığını görür ve ona ok atmak üzereyken uyanır.
Osman gazi rüyanın heyecanıyla kendine gelir ve dışarı çıkar abdal kumral oradadır ve sorar
-Ne oldu sana,
-Bir rüya gördüm hocam garip bir rüya,
-İyi ya işte fırsat varken şeyhimize arz eyle,
Beraber huzura girerler, Osman Gazi hata yapma korkusuyla rüyayı anlatır. Osman bey susunca şeyh başını kaldırır.
-"Oğlum gaibi ancak Allah bilir lakin gördüğün bu rüyada dolu dolu hayır vardır.cenabı hak sana ve soyuna saltanat nasib edecektir.benim zürriyetimden bir kız ile evleneceksin.Bu izdivaçtan doğanlar senin kuracağın ve giderek büyüyecek olan büyük bir devletin başına geçeceklerdir.Bu devlette batıya doğru genişleyecektir…"
Ebdal Kumral'da heyecanlıdır.
-"Vallahi Osman doğru söylüyor,Hızır (as.)'ın bildirdiği müjde bu olmalı"
Aradan çok geçmeden Osman gazi Şeyh edebilinin kızı Bala hatun ile evlenir. işte altı yüz küsur sene dünyayı adalet ve sevgiyle dolduracak olan devletin maddi ve manevi temelleri atılmıştır.
1299 yılında Bilecik Osman Gazi tarafından fethedilince Şeyh Edebali oraya kadı tayin edildi. Osman Gazi beyleri ile fetihten fetihe koşarken halkın idaresi,adaleti,can güvenliği Şeyh Edebali'ye fevdi edilmiştir.
Bir çok rivayete göre Edebali Hz. "Evladı Rasul" dendir. Osmanoğulları anne tarafından böyle bir şeref ve şana da nail olmuşlardır.Böylece silsile ile anne tarafıdan "Rasullullah"(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e vasıl olmuşlardır.
1326'da 125 yaşlarında Bilecik'te vefat etmiş ,Osman Gazi'nin kıldırdığı cenaze namazından sonra dergahının yanına defnedilmiştir.Vefatından bir ay sonra kızı,dört ay sonrada damadı Osman Gazi vefat etmiştir.
O'nun Osman Gaziye yaptığı nasihatler bütün zaman duvarlarını aşmakta ve günümüzde de tazeliğini muhafaza etmektedir.
Halen feyzlerinden istifade ettiğimiz bu maneviyat sultanlarına minnettarlığımızı sunuyor ve hediyelerimizi kabul etmelerini diliyoruz…
Binlerce Fatiha ile