Fikir Fakirleri

İnsanlar, herkesin bildiği, yalnız yüzyıllardan beri harıl harıl düşünen kafaların cevap veremediği üç sorunun cevabını aramışlardır. Kimim, nereden geliyorum ve nereye gidiyorum? Emin olunuz bu soruların tatminkar cevabı yalnız islam'dadır. Öyleki zaten bu sorulara cevabı insanoğlu fıtratı gereği arar. Ancak islam'ın verdiği cevaplar tatminkardır ve doğrudur. İnsanların bu üç soruya cevap vermek için kafa yormaları, filozofların ekoller atmaları veya gerçeği aramaya ihtiyaç hissetmeleri, Allah'ın düşünen insana verdiği fıtrat bir görevdir ki arasın, arasın ama neticede Kur'an'a sarılsın ve kalbiyle aklını dost etsin, barıştırsın.

İslami gelişmeler o kadar göz kamaştırıcı ki birazcık aklı olan materyalistin, komünistin bu du¬rumu kabullenmesi ve hatta İslam'a dönmesi gerekiyor. Çünkü zavallı ateistler, dinsizler o kadar zavallılar ve fikir fakirliği içindeler ki artık düşünmek istemiyorlar, tartışmak istemiyorlar. Bir müslüman görünce huzurları kaçıyor. Tabi varsa, yıllardan beri şeytanla omuz omuza vererek, doğruya, hakka karşı saldıran reziller ordusu artık bozuluyor, dağılıyor. Dünyanın tanınmış bilim adamları, fizikçileri, biyologları vs. müspet bilim adamları, fikir adamları şimdi Allah diyor ama onlar hala inatla fanatikçe, kafasızca ben diyorlar. İnanın ben diyorlar. Nasıl ben diyorlar? Yani o kadar kibirliler ki içlerindeki nefislerini tanrı edinmişler, sanki nefse tapmakta mutmainneler. Bir türlü düşünmüyorlar. Kahramanca batılı savunup, avunup duruyorlar.

Allah-ü Teala Kur'an'da birçok ayette düşünmemizi emrediyor ve bu emirler içindir ki islam çok büyük mütefekkirler yetiştirmiş. Çok büyük alimler yetiştirmiştir. Ama gelin bakalım, şu ehli küfrün fikirlerine; öyle bir fikir olmalı ki bunlardaki onları büyülemeli ölüyorda vazgeçmiyorlar. Neden? Çünkü onların fikri, kalplerinden ve kafalarından çıkmıyor. Kiminin fikir kaynağı alt tarafı, kiminin midesi kiminin diğer istekleri.

Yani onların fikri falan yoktur. Sadece şu iki günlük dünyada daha rahat hayvan gibi yaşamak için vardırlar. Amaçlarına zerre kadar mani olan düşünce, din, her ne olursa olsun saldırırlar. İlim adına, ama cahilce, insanlık adına ama insanlıktan habersizce saldırırlar. Tarih buna şahittir. Üstelik bunları yaparken gayet kahramanlar. Çünkü onların en çok huzurunu kaçıran, yüce İslam'a karşı, en ufak saldırıları büyük iş sayan şeytan dostları da onları devamlı poh pohlar, teşvik eder. Nice İslam kahramanını iftirayla, her türlü haksızlıkla sindirmişlerdir bunlar.

Ama fikirle alt ederek değil, malum tavırlarıyla yapmışlardır bunu. Üstelik yüzyıllardan beri bir ehli küfür görüşüne delil bile getirememiş, değil isbat etmek kargaları bile güldürecek soğuk fikir gıcırtılarıyla hep sahnede görülmüşler ve hep rezil olmuşlardır. Oo.. Hele asrımızda kafirin durumu çok acıklıdır. Evrim dediler, inananların fikir sopasıyla diyemez olup, rezil oldular. Tabiat dediler, tesadüf dediler, dedilerde dediler. Ama 20. asırda pek sesleri çıkmıyor mu? Çıkmaması lazım fakat hayret gene çıkıyor. Sadece seslerini çıkarmış, olmak için çıkarıyorlar. Siz sanmayın ki ehli küfürün fakir fikri var. Şimdi o da yok, aşağılık kompleksinden kırılıyorlar. Hatta şaşırmış durumdalar, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Hiç düşündünüz mü? Bunlardan yana olmak mümkün mü? Hangi delille Allah ya da hangi delille Kur'an uydurma diyorlar (haşa).

Demek ki bunlar fikir fakiri de değil, yalnız alçak isteklerinin kulları, kibirlerinin kulları da o yüzden. Mesela, düşüne düşüne, araştıra araştıra Allah'ın yok olduğunu ispat etmiş bir insan gösterebilir misiniz? Kesinlikle hayır. Düşünen Allah'ı buluyor. Mesela bir ateist neye dayanarak ateist, bir hristiyan neye dayanarak hristiyan. Bakıyoruz kafirin dinli dinsiz hepsinin ortak bir çok yanı vardır. En ortak yanı, fanatik, tutucu olmalarıdır. Ne yaparsanız yapın illada inkar edecekler o kadar! Hem de delilsiz.

Var mı bir diyeceğiniz?