Fadıl Geylani Efendi (Kutsal Şehir Kudüs ve Türkiye (Dr. İkrime Sabri Efendi)

Seyyid Abdulkadiri Geylani Hz. kayıp ve maftut kitaplarını araştırmak üzere Kahire'ye gittik. Cuma günü Cuma namazını Kahirenin El-Basetin semtinde bulunan İmamı Şafii Hz. Makamının da bulunduğu kendi ismini taşıyan İmam-ı Şafi Hz. camisinde Cuma namazını eda etmek için o mübarek makama gittik. Cuma hutbesini daha evvelden tanıdığım Caferi Tayyar Hz. soyundan gelen Şeyh Muhammed güzel bir hutbe oku. Hutbeden sonra daha önceden görmediğim siması güzel bir kişi Cuma namazını kıldırdı. İmamdan bu zatın kim olduğunu sordum. Dostum olan imam namazı kıldıran kişinin Kudüs müftüsü Şeyh Ekrime Sabri olduğunu söyledi.

Kendileri ile tanışmak için imam beni özel odasına davet etti. İmamın odasında Şeyh Ekrime Sabri Efendiyle tanıştık. Kendilerine Türkiye'den, İstanbul şehrinden geldiğimizi söyledim. Kendimi tanıttım Türk Seyyidi Geylanilerden olduğumu ve ziyaret amacımızıında Seyyid Abdulkadiri Hz. külliyatını hazırlamakta olduğumuzu Kahireyle birlikte dünyanın birçok ülkelerinde aynı araştırmayı yaptığımızı kendisine söyledim. Çok memnun oldular ve Çok sevindiler. Daha görüşme başlamadan birbirimize kanımız ısınmış olsa gerek daha girişte selam verirken kalkıp beni kucakladı. Güzel bir tebessümle sohbetimize başladık. Seyyid Abdulkadiri Geylani Hz. külliyatından bahsedince kendisine Kudüs'ü şeriftede el yazması kitapların çeşitli kütüphanelerde bulunduğunu söylediler. Ve bu meyanda bizi de Kudüs'e davet ettiler. Bizde İnşallah ileri bir tarih de davete icabet edeceğimizi söyledik.

Kudüs müftüsü, Diyanet İşleri başkanı, Mescidi Aksanın imamı Üstad Dr. Ekrime Sabri Efendiye kendisiyle bu mübarek makamda buluşmamızın Allah'ın bir lütfü olduğunu söyledim. Kendisiyle Feyz Dergisinde yayınlamak amacı ile röportaj yapmak istedim ve hemen konuya girdim.

Fadıl Geylani Efendi: İslam aleminin bugünkü içinde bulunmuş olduğu durumdan bahsedermisiniz?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Biz Müslümanlar olarak Allahın ikram ettiği en şerefli ümmet olmatyı rabbim bize lutfentmiş. Bütün müslümanlar Kur'anı kerim ve Peygamber Efendimizin sünneti üzerinde birleştiğimizi ve kardeş olduğumuzu Kur'anı kerim bize bildiriyor. Çeşitli dilleri, çeşitli ırkları ve kavimleri birleştiren ilahi lütüf ve kudrettir. Bizi kardeş yapanda Allah (CC) lütfudur. Ve bu şekilde eshabı kiramdan hayatından bazı örnekler verdi. Çeşitli dillerden ve ırklardan Süheyl bin rumi, Bilalı Habeşi ve Selmani farasi bu örnekelri göstererek daha İslam aleminin daha başlarda bu arap olmayan ashabı kiram öyle makamlara kavuştularki Bilali Habaşi Peygamber efendimizin müezzini oldu. Selamini Farisi ehli beytimiziden biri makamına kavuştular. Bu örnekleri Müslümanlar göz önünde bulundurmak zorundadır. Özellikle bu asırda.

Fadıl Geylani Efendi: Türkiye sorusuna geldi. özellikle de Türkiye dünyadaki önemi nedir?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Diyor ki yüzyıllarca Türk kardeşlerimizle beraber kaldık. Onlar gittikleri her yerde ilim, adalet ve kardeşliği götürmüşlerdir. Yaptıkları eserleden de anlaşılıyor ki İslam alemine insanlığa ve insanlara ilelebet ders olacak şekilde yapılmıştır. Fakat İslam düşmanları son zamanlarda maalesef aramazı tefrikat ve nifak koydular. Bu nifaklarında başarılı oldular. Ama Allah (CC) hamd edelimki bu son senelerde İslam alemi özellikle Türkiye ile diğer Arap ülkeleri arasında bu ziyaretler vesilesiyle büyük kaynaşma görünüyor. Ve yeni nesil tarihi gerçekleri kendi gözüyle görüyor. Ve bu gidip gelmelerde öyle bir bilinç oluşturmalıdır ki biz ahir zaman da ümmetlerin en hayırlı ümmeti olarak gönderilmişiz. Bununla şeref, izzet ve gurur duymamız lazımdır. Çünkü biz Allah'ın resulu Muhammed (SAV)'in ümmetiyiz. Daha öncede Türkiye ziyaretlerim olmuştu. En son geçen sene iki sefer üst üste Türkiye ve Güzel istanbula ziyaret nasip oldu.

Türk insanın ciddi, samimi dinlerine bağlı misafir perver ve yekvücut olduklarını müşahade ettim. İstanbul, Ankara ve Diyarbakır seyahatlerinde gördüm ki Müslümanlar mescidül Aksa için ne kadar üzüldüklerini her cümle ve hareketlerinde anlaşılıyordu. İstanbulda ki camiler özellikle Fatih Sultan Camisi, Eba Eyyübel Ensari Camisi ve diğer camileri ziyaretim esnasında tıklım tıklım dolu olduğunu ve namazı tesbihatlarıyla beraber çok güzel bir şekilde ifa ettiklerini imamı, müezzini, kayyumi ve cemaatiyle beraber bu güzel hali görünce inşallah kendime Müslümanların bir araya gelme vakti geldiğini ve din düşmanlarının aralara koyduğu nifakların kalkacağını müşahede ettim. Ve Türkiyeden de beklediklerimi çoktur. Özellikle bütün İslam alemi Türklerin kendi aslına, kendi asaletine ve özüne sahip çıkmalarını ve dönmelerini bekliyorlar.

O zaman Osmanlının yaptığı gibi yine dünya ya ilim ve adeleti hakim kılmalarını beklemektedir. Ve son olarak Türkiyede ki bütün kardeşlerimize sonsuz selamlar.

Allah (CC) emanet olun.

Fadıl Geylani Efendi: Yahudilerin kudüsten çıkma zamanı geldimi, gelmedimi?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Biz Allah Rahmetinden ümitsiz değiliz. Müslümanlar bir safta durduğu zaman "Şüphesiz Allah onlara nusret verir." Ve buda bir gerçektir. Kur'anı kerimin emirleri çerçevesinde. Bu kesin bir emirdir. Kuranı kerimin kesin emridir. Biz Allah yardım ettikçe Allah Ta bize yardım eder. Kurandan daha kesin bir delili yoktur. Buda yakın bir zamandır.

Vakit konusunda Müslümanların bir olup Allah dönmeleri ve Allahın emirelri çerçevesinde yek vücud oldukları zaman bu gerçekleşeçektir. Hadisi kudside "Ben kulumla beraberim. Benim kulum beni zikrettikçe biz Allah'ı zikredersek Allah ta bizi zikerder. Bize yardım eder. Hiçbir zaman Allah (CC) yek vücud olarak sığınan Müslümanları Allah geri çevirmemiştir. Tarihle bu sabittir.

Fadıl Geylani Efendi: Mesciti Aksanın yan taraflarında yapılan kazılar, Mescidi Aksaya zarar veriyor mu?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Mescidi Aksaya zarar veriyor. Türk heyetide geldi. Ve oraya bakıp gerçeği görmek için ve gördüler ki Yahudilerin İslam vakıf ve tarihi eserlerine karşı bir düşmanlık yürüttüğü açıkca görülmüştür. El Mescidil aksaya bu kazılar kesinlikle zarar veridğini Türk heyeti zarar verdiğine karar verdi ve raporundada bu durumu belirtti.

Fadıl Geylani Efendi: Rum suresinin başında "Rumların edanal arz (En uzak geçen ayeti hakkında) Bu ednal arz neresidir?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Müslümanlar bir daha galip gelecekler. Arab yarım adasına yakın olan mesafedir. Yani bu bir manası daha var. İslam toprakları içerisinde her yer olabilir. Bu ayeti içerisinde yer Müslümanlara kendi toprakları içerisinde ki her yerde galip geleceklerdir. Hz. Ebu Bekir (RA) müjdesi vardır. İman küfre galip gelecektir. Buna şüphe yoktur.

Fadıl Geylani Efendi: Allah ömrünüze bereket versin diyoruz. Kendilerine ve sonsuz teşekkür ederiz.

Allah (CC) bana bir lütüftü bulundular. Seyyid Abdulkadiri Geylani hz. kitaplarını toplayıp bir külliyat halini getirmek. Seyyid Abdulkadiri Geylani Hz. hayatını okuyunca yüzden fazla eserini bulunduğunu ve bu kitapların kayıp olduğnuu gördüm. Şu aana kadar onyedi tanesine ulaştık. Kudüste ki kütüphanelerde acaba Gavs hz. ilgili kitaplar varmıdır?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Şüphesiz ki Kudüs kütüphanelerinde de el yazması kitapların çok olduğunu daha evvelden burada Gavs hz. kitaplarının olup olmadığı konusunda bir bilgim yoktur. Eğer Kudüse ziyaret ederseniz biz size elimizden gelen kolaylığı sağlarız. Bu bizim için bir şeref olur. Ben inanıyorum ki onun bütün kitapları ırak ta vardır. Buda tabi şu anki malum durumdan zorluklarla beraber yani Şeyh Abdulkadiri Geylani Hz. bağlı ilim ehli alimlerin şeyh ve sofilerin kütüphanelerinde İnşallah ümit ederim ki bulursunuz. Seyyid Abdulkadiri Geylani Hz. kitaplarını İnşallah bulursunuz. Bunun İslam alemine büyük kattı sağlayacağına inanıyorumn.

Fadıl Geylani Efendi: Seyyid Abdulkadiri Geylani HZ. ne söylüyorsunuz?

Üstad Dr. Ekrime Sabri: Bir hadis okudu. İbn-i adem ölünce bütün ameleri kesilir. Üçü haric; Menfaat vermiş ilim, Salih evlad, helal malından verilmiş sadakayı cariye bunlar ölümden sonra menfaati kesilmez." Abdulkadiri Geylani hz. bunların üçünüde yerine getirmiş büyük zatlardan biridir.