Evlilikte Eş Seçimi/ Ali Serdar Cinemre

Her insanın en çok önem verdiği ama nedense hata yapmamak için araştırıp ilim sahibi olma zahmetine girmediği "Evlilikte eş seçimi" konusu, değindiğimiz Allah sevgisi, Duygusal sevgi ve Hayvansal sevgi arasında adeta üç ayak sehpa gibi sağlam bir temele oturtulması gereken hayati bir seçimdir. Örnekler ve kıyas ile açıklanması gerekir ki ne kadar hassas bir meseleye el uzattığımız bilinsin. Herkes eşi ile bir müddet beraber olabilir, ama ömür boyu beraber olmak her babayiğidin harcı değildir.

Yıldırım aşkı

Özellikle görür görmez aşık olan kişilerin çok dikkatli olmaları gerekir. Zira bu aşk seçimle değil, bir anda oluvermiştir. Bir anda çok ahlaklı birine de aşık olabilirsiniz, ahlaksız birine de. Ama aşık olmadan eş seçimi yapıyorsanız o zaman çok daha isabetli bir seçim yapacağınız kesindir. Çünkü henüz ona aşık olmadığınız için "İlle de o" gibi bir engeliniz yoktur. Yıldırım aşkında, karşı cinsinizin sadece fiziksel özelliklerine aşık olduğunuz için mutlaka hata yaparsınız. Onu aklınızdan çıkaramama sebebiniz sadece cinselliktir. Çünkü güzel görünüşünden başka hiç bir özelliğini henüz bilmeden hep onu düşünürsünüz fakat diğer özelliklerini de bildiğiniz bir insanı düşünüyorsanız, ömür boyu onunla beraber olmak, er şeyi onunla paylaşmayı istemeniz doğaldır ve bu gerçek sevgidir. İçinde mantık vardır, maneviyat vardır, değer yargıları vardır. Yani içinde hem cinsel istekler hem de duygusal bağlar bulunan bir sevgidir.

Evlenmek istediğiniz kişi ile ömür boyu beraber olmayı istemenizin sebebi, onun sadece çok çekici oluşundan ona duyduğunuz istek sebebi ile değil, aynı zamanda ondaki diğer değerlere de sahip olmak istemenizdendir. Bitkilerde ve hayvanlarda bu iki özellik bir arada bulunmaz. Yani karşı cins olarak onu çok arzu edersiniz ama başka bir özelliği yoksa onunla evlenmeyi de pek istemezsiniz. Şayet istiyorsanız, cinsel olarak biraz daha fazla beraber olmak içindir, yani sonu yine ayrılıktır. Bir müddet sonra bir bahane bulur ayrılırsınız. Sonu başından bellidir. Hatta her iki taraf da bunu kalben tahmin eder. Şayet onunla evlenmeyi düşünüyorsanız, mutlaka güzelliğinin yanında inancı, hoşgörüsü, cömertliği, zekası, fedakarlığı, imanı, hatta malı mülkü bile sizin için diğer değerli özellikleridir ki siz bunların hepsi için bir karar verirsiniz ve siz bunları o kişide bulabiliyorsanız o zaman onunla bir müddet değil, bir ömür boyu beraber olmak istersiniz.

Hatta cinselliğin en azından ilk sırada olmadığını, elbette çok çekici olmasının sizin için daha iyi olacağını fakat yine de öyle veya böyle cinselliği onunla da çözebileceğinizi ama diğer değerleri bir başkası ile çözemeyeceğinizi görüp onunla ömür boyu beraber olmak için evlenirsiniz. Hoşgörüsüz, ahlaksız, maneviyatsız, cimri ve fedakarlıktan yoksun bir dünya güzeli ile asla bir ömür boyu beraber olmayı düşünmezsiniz, düşünmemelisiniz. İlle de diğer ahlakî değerleri de yanında aramalısınız. İşte bu tür beraberliklerde, cinsellik kişinin kendi doğal ihtiyacı, diğer özellikleri ise manevî ihtiyaçlarıdır ki, ikisini de bir arada bulduğunuz bu tür beraberlikler insanca beraberliklerdir. İnsanlara uygun olan seçim budur.

  Fiziksel özelliklere ne kadar değer verilir ?

  Oysa fiziksel özelliklerine aşık olduğunuz biri ile hayat arkadaşı olmanızın süresi belirlidir. Çünkü fiziksel beraberlik, karşılaştığımız her hayvanda rahatlıkla gördüğümüz bir özelliktir. Şimdi bu hayvanlardan bir tanesini ele alalım; Bir köpek düşünün. Hatta çok da bakımlı ve evcil bir köpek olsun. Köpek besleyenler bilir, bu köpeği devamlı olarak evde tuttuğunuzda cinsel ihtiyacını gideremeyeceği için "gençlik hastalığı" denen bir hastalığa tutulur ve kudurarak ölür. Bu sebeple, köpek besleyenler mutlaka köpeklerini belli zamanlarda bir tanıdıklarının köpeği ile çiftleştirirler veya dışarıya salarlar. Şimdi bu köpek, çiftleşeceği köpekte ahlak, cömertlik, mal mülk, hamaratlık, dikiş nakış, doldun uzuvlar, yabancı dil, zeka, tesettür, helal, haram… Velhasıl maddî ve manevi hiçbir özellik arar mı.? Tek isteği bir an önce cinsel ihtiyacını gidermektir. Kurt, kaniş, doberman, hangisi olursa olsun fark etmez. İhtiyacını giderir ve onunla beraberliğinin devam etmesini aklına bile getirmez. Başka bir gün başka bir köpek bulur. Üstelik, cinsel ilişkiye girdiği hayvanın kendisini sevmesi veya saygı duymasını beklemediği gibi, bunlardan her ikisinin de haberi bile yoktur zaten. İnsandaki cinsellik sadece fiziksel ihtiyaca yönelik olarak icraata konduğunda hayvandan hiçbir farkı kalmaz. Manevi değerleri hiçe sayarak sadece cinsel ihtiyacını gidermek amacıyla evlilik dışı birliktelikler kuran insanlar, kesinlikle kendi kategorilerinden düşüp hayvan kategorisine inerler. Hayvan gibi yaşarlar. Hayvanın ilişkisi cinsel ihtiyacını gidermek içindir ve karşı cins olan hayvan da bunu kabul ederse cinsel ilişki kurulur. Artık bu hayvan ne kadar bakımlı, zeki, popüler bir hayvan olursa olsun, sonuçta bir hayvandır. İnsan olarak bizim hayvandan daha farklı bir yaşantımız olmalıdır. Günümüzde, hayvan gibi cinsel yaşantılarını kendilerine adeta kimlik yaparak, üstelik bir de bununla övünerek kendilerini gündeme getiren insanlara şaşmamak mümkün değil. Yani biz insanlardaki cinsellik, maneviyat ile beraber yaşandığı anda bir nimet haline dönüşür.

  Bu da helali haramı ayırt etmekle mümkün olur ki, işte aşk budur. Bizler karşı cinsimizin hem fiziksel hem de manevi özelliklerine değer vererek onunla beraber oluyorsak, artık onun yerine bir başkasını koymak istemeyiz. Fiziksel olarak ondan çok daha güzelleri ile karşılaştığımız halde, manevi güzellikleri sebebi ile ondan ayrılmak istemeyiz, her ne yaşamak istiyorsak sadece onunla yaşamak, onunla hissetmek isteriz.

  Eş seçiminde en güzel özellik nedir ?

  O halde eş seçimi yaparken en güzel insanların yaptığı gibi en güzel özellikler üzerinde durmalıyız. Unutmamalıyız ki eş seçimi, sizi evlat sahibi edecektir. Nasıl bir evlat istiyorsanız öyle bir eş seçmelisiniz. O evlat sizlere baka baka büyüyecektir. Öyle bir eş olun ve öyle bir eş seçin ki, evladınıza herhangi bir konuda nasihat bile etmenize gerek kalmasın. Yani dilsiz olsanız size baka baka mükemmel bir insan olabilsin adeta. Bu evladı teslim edeceğiniz kişinin özellikleri, elbette ki Allah Resulü'nün belirttiği özelliklerde olmalıdır. Şayet aklınızda daha güzel bir insan yoksa tabi. Ne Rabia Hatun'lar gibi faziletli bir hanım bulabiliriz, ne de Hasan-ı Basrî gibi bir eş olabiliriz. Ama yapmamız gereken onlar gibi olmaya çalışmak veya onlara benzemek için uğraşmaktır. Amaç bu olursa mutlaka hayırlı bir evlilik yaparsınız. Birazdan bu özelliklerin bir kısmından bahsedeceğim.

   Görücü usul evlilik

Bir de görücü usulü evlilik var. Bu çok önemlidir. Bakınız, eğer anne ve babanız, veya size eş olarak birini tavsiye eden kişi şayet Allah ve Resulü'nün ilmi ile amel eden biri ise, o kişiyi ilk sırada değerlendirmelisiniz. Çünkü seçen kişi böyle ilim sahibi bir kişi olunca, seçtiği insandaki özelliklerin nasıl olması gerektiğini bilir. Geriye sadece ona olan isteğiniz kalır. Yani canınızın çekmesi. Şayet birkaç kez akıllı insanlar gibi konuşup görüşürseniz, canınız da onu çekmişse bence hiç düşünmeyin, mutluluk ayağınıza gelmiştir. Zira evlenecek olan kişi, beğendiği insandaki kötü özelliklerin çoğunu göremez, ona olan sevgisi bunu engeller. Çünkü onu çok beğenmiştir ve aklında onunla beraber olmak isteği çok fazladır. Oysa seçimi üçüncü kişi yaparken, (tabii ki üçüncü kişi bu bahsettiğim özelliklere sahip ise,) seçeceği kişinin fiziksel özelliklerinin etkisi altında kalmadan, Allah ve Resulü'nün belirttiği özelliklere dikkat eder ve sizi mutlu edecek seçimi yapar. Sadece tip olarak seçimi size bırakır. Beğenirseniz alırsınız ve mutlu olursunuz. Görücü usulü evliliği kınayan kişilere bir bakın, kesinlikle Allah'tan gafil insanlar olduğunu göreceksiniz. Size tüm samimiyetimle söylüyorum ki, görücü usulü evliliği önermeyen kişi islami ilimlerle uğraşan bir ilim adamı bile olsa, bana söyleyeceği her tezi çürüteceğimden hiç kuşkunuz olmasın. Asla karşımda haklı çıkamaz. Elbette ki Allah'tan gafil bir insanın önereceği eş de Allah'tan gafil olacaktır. Sonra... İçkisiydi, kumarıydı, zinasıydı... Vay efendim tanımadan görücü usulü ile verdiler de adam sapık çıktı, karısını dövdü, kocasını aldattı vs. vs...

Bunlar görücü usulü evliliğin sonuçları değildir ki...! Bunlar ancak Allah'tan gafil olmanın sonuçlarıdır. Kendini bilmezin biri sana birini önermiş, sen de almışsın. Bu mudur görücü usulü evlilik.! Seni hiç tanışmadığın salih birine verseler mutsuz olabilir misin.? Döver mi seni, söver mi, satar mı, evin nafakasını içkiye kumara verir mi, başkalarıyla yatar kalkar mı. İlim sahibi olan biri sana salih birini önerir, sen de bakarsın, bir kaç kez konuşursun, hoşuna giderse varırsın ve kesinlikle mutlu olursun, hoşuna gitmezse başkasını beklersin. Evlenme çağına gelmiş bir gencin ağzını sulandıran özellikler, karşı cinsin tesettürü, zekası, ilmi değildir, fiziksel özellikleridir. Büyük bir ihtimalle hata yapacaktır. İnce belini ve dolgun uzuvlarını beğenecek, kötü özelliklerini de nasıl olsa evlenince düzeltirim diyip alacak.

  Biraz zor düzeltirsin. Ailesi yıllarca düzeltememiş, sen nasıl düzelteceksin. Ancak ve ancak fazlaca ilme sahip olan nadir insanlar hata yapmaz. Ama medya, Allah'tan gafil insanların yaptıkları görücü usulü evlilikleri örnek diye önümüze koyarak, bizi kafamıza göre seçim yapmaya yönlendiriyorlar. Bu ahmaklar fikirlerini televizyon aracılığı ile büyük kitlelere ulaştırabildikleri için elbette bir köşede yazı yazan bizim gibi insanlardan daha fazla kitleye ulaşıp etkileyebiliyorlar. Asla kaale almayın. Büyük bir ihtimalle onu görücü usulü ile evlendiren bir kendini bilmezin kurbanı olmuştur, görücü usul evliliği kınayanların kuyruk acısı bundandır.

  Eş seçiminde dikkat edilecek önemli ayrıntılar ?

  Eğer eşimizi biz seçiyorsak bakalım nelere dikkat etmeliyiz. Bir erkek, eşini seçiyorsa ; Bir kadının tesettürlü olması gerekir. Onun vücudunun her hangi bir yerini görmeyi eşinden başka hiç kimse hak etmiyor. Kadın namazını kılmalı ve orucunu tutmalıdır. Yalnız başına iken iffetini koruyabilmelidir. Kocasının yiyecek olarak eve getirdiğine ve giyecek olarak üzerine aldığına razı olmalıdır. Kocasını zor durumda bırakacak hiç bir şeyi ondan istememelidir. Kocasının yanında başka erkekleri methetmemelidir. Namaz vakitlerinden tutun da sadakaya kadar her hayırlı işi kocasına hatırlatmalıdır. Bütün çocukları seven, büyüklere saygılı davrana biri olmalıdır. Kocasının izni olmayan kişileri (kadın olsun erkek olsun) eve almamalı, kocasının istemediği kişilerle görüşmemelidir.

  Uzun süreli mutlu evlilik yolları

  Evini temiz tutmalıdır. Kocasının karşısında her zaman bakımlı ve eşinin gözlerini hep kendi üstünde tutmaya çalışmalıdır. Bizim toplumumuzda ise kadın evlenene kadar manken gibi kalmayı başarır ama her nedense evlendikten sonra işi karşıya geçmişçesine tamamen şekli şemalı değişir.

  Bir hanım, eşini seçiyorsa ; Namazını kılan, orucunu tutan, zekatını veren, içki, kumar ve zinadan uzak duran biri olup olmadığını soruşturmalıdır. Mert olmalıdır erkek. Eşinin kızgın olduğu zamanlarda sakin olup onu rahatlatmalıdır. Asla dövmemelidir. Her yanlışını yüzüne vurmamalı, başka zamanlarda misaller vererek nasihat etmelidir. Ufak tefek kusurlarını görmezlikten gelmeli ve ona sevgi ile bakmalıdır. Onu sevdiğini, onunla beraber olmaktan mutluluk duyduğunu eşine hissettirmeli, onu sürprizlerle devamlı olarak şaşırtmalıdır. Esprili ve güler yüzlü olmalıdır. İltifat etmelidir. Bütün kadınlar bunu hak ederler. Onu her türlü korumalı, ona güven vermelidir. Dargınken bile yatağını ayırmamalıdır. Bir müddet ayrı yerde yatmak ancak Allah Resulü'nün belirttiği önemli tartışmalarda geçerlidir. Evinin yiyecek ve giyecek ihtiyacını mutlaka ve helal yoldan karşılamalıdır. Başka kadınların güzelliklerinde bahsetmemeli, hatta dönüp bakmamalıdır. Maddi durumu uygunsa, eşine hizmetçi bile tutmalı, ağır işleri eşine yaptırmamalıdır. Eşi ile birlikte gezip dolaşmalı, eve hapsetmemelidir.

  Çocuklar ahlaki eğitimi genellikle annelerinin yanında alırlar. Çünkü bir çocuk annesi ile büyür. O halde evlenilecek kadın ille de imanlı, ille de ahlaklı, ille de sevgi dolu olmalıdır. Çocuklarınız, eşinizle aranızdaki sevgi bağını görebilmelidir. Gürültücü bir ailenin çocukları da evlendikleri zaman birbirlerine anne ve babalarından gördükleri gibi davranacaktır.