Ben Avrupalı Bir Müslümanım (Ahmad Gross)

Feyz: Sayın Ahmad Gross İslam dinini seçmeden önceki hayatınızdan biraz bahseder misiniz?

Ahmad Gross: Ben Müslüman olmadan önce Üniversite`de Biyografi okumayı çok severdim ünlü, tanınmış insanların yaşamlarını bilmek isterdim şairlerin, yazarların, müzisyenlerin mesela Alexander, Mozart, Bach ve bütün bu insanların yaşam tarzlarını bilmek istiyordum. İnsanların hayat hikâyelerini inceliyordum. Bu insanlar hayata nasıl bakmışlar, nasıl yaşamışlar ve nasıl ölmüşlerdi, nasıl olmuştu çok merak ediyordum. Ben hep hangi insan en iyi yasamış hangisi benim için bir örnek olabilir benim kendime örnek aldığım kimse yoktu. Hep kendime bir örnek aramışımdır. Çok kitap okurdum evet işte benim İslam ile tanışmadan önceki hayatım böyleydi.

Feyz: Peki, sizin Müslümanlığı seçme sebebiniz neydi hangi olay bu süreci hızlandırdı, yani İslam'la tanışmanız nasıl oldu?

Ahmad Gross: Ben insanlar gördüm. Seyh Dr. Abdulquadir as sufi benim şimdiye kadar gördüğüm en mükemmel Biyografi idi ve bu insan hala yaşıyordu. Bende onun gibi yaşamak istiyordum. Orada Müslümanlarla tanıştım onlar öyle insanlardı ki kendi kendime dedim ki bende böyle olmak istiyorum onlar gibi yaşamak istiyorum. Bu o kadar güzeldi´ki bu insanlarda öyle hal ve hareket vardı ki bu hiç bir aktörde yoktu. Onlar gerçekti onlar birer aktör değillerdi ama Hollywood filmlerine baktığınızda hep oh bu çok güzel ama bunların hepsi show.. Müslümanlarda show yoktu hepsi gerçekti. Bende böyle olmak istiyordum bütün bunlar benim Müslüman olma sürecimi hızlandıran şeylerdi.

Feyz: Siz Müslümanlığı seçtikten sonra ailenizin ve arkadaşlarınızın size bakış açısı nasıl oldu?

Ahmad Gross: Benim ailem için bundan daha büyük bir rezalet olamazdı. Sanırım tabiî ki ölseydim bu daha fena olurdu. Şok içindeydiler. O zamanlar Müslümanları terörist demiyorlardı. Ama buna benzer şeyler Televizyonda yayınlanıyordu. İnsanlar haliyle korkuyorlardı, ailemin şokta olması çok normaldi ama zaman'la insan görüyor oğlunun deli olmadığını, mutsuz olmadığını, tam tersi iyileşiyor kendidine geliyor, bir anlamda şükrediyor ve anne ve baba bunu görüyor. İnsan annesine yalan söyleyemez bir anne oğlunun iyi olup olmadığını hisseder onlara şaşırtıcı geliyor ama benim hiç bir sıkıntım yok elhamdulillah. Çok şükrediyorum Allah'a kendimi bu dünyanın en zengin insanı gibi hissediyorum elhamdulillah. Bizlerde okadar çok sey var biz bunlardan çok insanlara istifadeli olabiliriz ve bunu bir anne hisseder. İslam hakkında çok iyi düşünceleri olmasa da oğlunun iyi olmasını gördükçe seviniyor ve rahatlıyor. Sizdeki bu iman nimeti bizi duygulandırıyor.

Feyz: Sizi objektif bir Avrupalı olarak tanıdık, önceden Hıristiyan asıllı şimdi ise Müslüman biri olarak Hıristiyanlığım değerlendirir misiniz?

Ahmad Gross: İsa Aleyhisselam Peygamber olması hasebiyle üstün değerlere sahip bir insandır. Mesala o insanlara karşı çok merhametli idi. Kuran'ı Kerimde Allah'u Teala "İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da "Biz hıristiyanlarız" diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.' (Mâide / 82) buyruluyor. Ne yazık ki dengesizler onlara dengelerini kayıp ettirdiler onlar İsa (a.s) mıolmadığı mertebelere sokuyorlar. Allah'ın hoşuna gitmediği gibi bunu İsa (a.s) görseydi cok üzülürdü. Bu zamanda çok az,Hırıstiyan kaldı.. Noel hıristiyanları günümüzde en cok görülen hıristiyanlardan ama, bu hıristiyanlık değildir. Benim kendisiyle cok iyi anlaştığım bir hıristiyan komşum var, o benim en cok beğendiğim hıristiyan.O herihtiyacı olana yardım eder, bundan dolayı beğendiğim tek hıristiyan. Tabi ki belirli çercevede beğeniyorum bircok imani sorunları olduğu halde.

Feyz: Avrupalı bir Müslüman olarak karşılaştığınız sorunlardan bahseder misiniz?

Ahmad Gross: Sorun olsa olsa kendi düşüncesizliğimizdendir, tabiki başka sorunlar da var ama bence en büyük sorun insanın kendi içinde oluşturduğu sorunlardır. Mesela cesaretsizlik gibi.İnsan bir kapı kapandığı zaman onlarca kapı açıldığını görmüyor.Ben bizdeki sorunları ilk önce kendimizde aramamız gerektiğine inanıyorum. Allah'tan gelen zorluklar, birer rahmettir aslında bizim için.El rahman uyanmamız için, o uzun kış uykusundan yeniden aktif olmamız için gönderiyor. Bütün bunlar bizim için aslında bir şans.Bir problemin iyi tarafını görebilmemiz için..Ama bir problemin bir tek kötü yönüne bakarsak yeniliriz, hep kötüyü buluruz.Halbuki her şey Allah'u Teala'nın elinde ve her problem bizim için bir şans. Müslümanlar uyuyor.. !Bizlerin uyanması gerekiyor.

Feyz: Avrupa da senede ne kadar kişi İslam dinini seçiyor yeteri kadar tebliğ yapıldığına inanıyor musunuz?

Ahmad Gross: Evet, bir yılda kaç kişinininMüslüman olduğunu kesin rakamlarla bilmiyorum ama her geçen bu sayının yükseldiğini biliyorum. Her gün yeni yeni Müslümanlarolduğunu gözlemliyorum.Gerçek sayınısın sadece Allah bilir. Amageçen on iki ayda yaklaşık dört bin RESMI Alman Müslüman sayısı vardı. Bunlar sadece resmi olan rakamlar. Resmi olmayan rakamlar bunun çok çok üzerinde olduğunu zannediyorum. Gerçeği Allah biliyor.

Ama önemli olan çokluk değil kemiyettir. İslam'ın başlangıcı bir tek biriyle başladı ve ondaki kalite hiç kimsede yoktu ! İlk önce değerli gelir, sonra çokluk...O yüzden hiç önemli değil ne kadar çok olduğu önemli olan kalitedir. Ne daha iyidir?İki yüz tane yamuk ve namaz kılmayan kişimi? Yoksa iki tane namaz kılan mı? O yüzden ne kadar olduğu bilinmez, Allah bilir. Bizler aslında her şeyi daha iyi yapabiliriz, bunun gayretinde olmamız lazımdır asıl olan...

Gördüğüm kadarıyla Feyz Dergisininönemli hizmetleri var. Bundan çok memnun oluyorum. Feyz'in çalışmaları çok iyi ve hayli de önemli. Allah hizmetinizi daim eylesin. Sizin gibi Müslümanlarla tanışmak bizi onurlandırdı…