Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaate göre; Allah-u Zülcelal'e yakınlık ve uzaklık mesafe uzunluğu ve kısalığı manasında değildir. Ancak Allah-u Zülcelal'e itaat eden keyfiyetsiz olarak O'na yakındır. İsyan eden de yine keyfiyetsiz olarak O'na uzaktır. Cennette Allah-u Zülcelal'e yakın olmak, Allah-u Zülcelal'in huzurunda bulunmakta keyfiyetsiz olacaktır.
Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:"Allah'a secde et ve O'na yaklaş." (Alak; 19 secde ayeti)
Allah-u Zülcelal başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Biz kula şah damarından daha yakınız." (Kaf; 16)
Bazı evliyalar: "Allah-u Zülcelal'in bir kulunu kendisine yaklaştırması ona teveccüh etmesi kerem ve şeref vermesi demektir. Allah-u Zülcelal'in bir kuldan uzak oluşu onu zelil kılmasıdır." demişlerdir.
Hülasa; Allah-u Zülcelal'e yakınlık ve uzaklık mesafe kavramları ile değildir. Allah-u Zülcelal insana daima yakındır. İnsan iyi amel işlerse Allah-u Zülcelal'in rahmetine yakın olur. Kötü amel işlerse, Allah-u Zülcelal'in rahmetinden uzak olur.