Küresel Kültür, Sekülerlik ve Batı

Ramazan ayıyla hem bedenimiz hem de ruhumuz farklı boyutlarda değişti, gelişti. Devamında Şevval, Zilhicce ve Muharrem ayının bereketiyle şenlenecek ruhlarımız. Gündüzüyle gecesiyle tatlı mana meltemleri içinde olduğumuz çok açık. Acaba geceleri kadir gecesi hassasiyetiyle geçirirken gündüzleri de Hızır mı beklesek, ne dersiniz? İlahi yardımın zamanı mı olur demeyin, "niyet hayr, akibet hayr" demiş büyüklerimiz. Mesela yine sürekli bir bayram coşkusuyla yaşamak için, bir Velinin hayatımızdaki varlığını esas ve emsal tutsak, "vaktin çocuğu" (İbn'ül Vakt) olmanın da hakkını verebilir miyiz acaba? Yavuz Sultan Selim Han;
"Alem-i padişah olmak bir kuru kavga imiş,
Bir Velî'ye bende olmak hepsinden âlâ imiş"
diyerek, bunun kadrini ve kıymetini bilmeyi asırlardır bize haykırıyor adeta. Böyle lütuflar da iltifata, yüceler yücesi bir makamdan gelen engin bir mazhariyete tâbi demekki...

Aslında kovaladığımız, kendi manevi bayramımız olmalı değil mi? "Hilali görmeden bayram yapmaksa" mümkün değil. Bir hilal var görünen ama henüz herkesin göremediği bir hilal bu. Çünkü hilali, önce hilali gözlemek amacıyla uygun bir yere çıkıp, daha sonra da hilali bekleyenler, şayet zamanı geldiyse görebiliyorlar. Büyükler bayramı görmeyi, hilali görmeye bağlamışlar ve "Hilali göremiyorsan, hilali görenlere git ki, bayramı göresin" demişlerdir. Ne güzel söz...

Feyz'in Ekim sayısı da hem hilali hem de bayramı görmek isteyenler için hazırlandı. Yusuf Kaplan'la yapılan mülakat, bize bugün küreselleşmiş ve seküler Batı kültürünün medeniyet algısını ve diğer medeniyetlere kıyasla İslam kültürünün çok farklı ve muhteşem bir medeniyet olduğunu anlatıyor.

Psikolog Yasemin Yalçın Aktosun hanımefendiyle yapılan mülakat, ailenin gelişimi ve aile içi eğitimin önemine dair bir ufuk turu çiziyor bize.

Yine Uzman Psikolog Taha Ömeroğlu, günümüzün en önemli ve derinlikli sorununu masaya yatırıyor; "Kaliteli İnsanlar" makalesiyle şahsiyetli insan olmanın önemini ve yolunu gösteriyor.

Faik Yurtöven Efendi ise bu sayımızı, İyi insan olmanın faziletine dair hadislerle alabildiğine güzelleştirmiş durumda.

Araştırmacı Yazar Serkan Tekin ise ilminden bir demet sunarak, İslam kaynaklarına dayalı biçimde Hz.Mehdi'nin özelliklerini işliyor.

Abdülkadir Yılmaz, "Dinin faydası önce dünyada" makalesiyle, önceliklerimizin ne olduğuna dair bir bakış açısı sunuyor sizlere...

"Kulluğa uygun yaratıldık" makalesi ise Halime Alçay tarafından kaleme alındı ve hayatın ontolojik tarafının en güçlü vurgusuyla, anlam dünyamızı işin en başından sağlama almamızı sağlıyor adeta. İdrak sahiplerine ne mutlu...

Zevkli feyz okumalarıyla sizi başbaşa bırakıyoruz.

Her daim böyle kalın...