Haya, kişinin kendisine saygısının bir işareti olup, kişilik olarak" ben varım!" demektir."Ben varım! bu kadar adileşemem!" diye, kişinin adice günahları kendine yakıştıramamasıdır.
Yine haya, kişinin kendisini olması gerektiği kadar var görmesidir. Yani, "Ben insanım! Ben müslümanım! Benim bir şahsiyetim var!" deyip, bazı günahları kendisine yakıştıramama tepkisidir; iffet duygusudur. Bu utanma duygusu bazı özelliklerin, varlığının korunması için verilmiş bir duygudur.
Kafir insan, artık her türlü adiliği kendine yakıştıracak kadar küçüktür. Onda varlık duygusu yoktur...O tamamen yoktur; o yüzden çok hayasızdır. Ama müslümanlarda iffet ve haya her haliyle açık bir şekilde görülür.
İnsan var olmazsa, Allah (c.c) dostluğuna da soyunamaz. Hakiki varlık Allah'tır (c.c) diyorsun ve o hakiki varlıkta ebedi var olmak için, O'nda varlığını eritiyorsun... (1990-Tokat)
Veli olmadığı halde haya sahibi kişilere güvenilir; yoksa bu anlamda sadece velilere güvenilir.
Kişinin belli boyutlarda kendini var gösterme çabası riya değildir; kibir de değil... Mesela ressam birisinin yapabildiği kadar resmini göstermesi riya değil; kendini Leonardo Vinci gibi göstermesi riyadır... (1990-Tokat)