Ahi Evren'in Fikirleri ve Kurduğu Teşkilatın Özellikleri

AHİ EVREN'İN FİKİRLERİ

Ahî Evren olarak meşhur olan Şeyh Nasireddin Mahmut el-Hoyî, ilk eğitimini Yesevî tarikatının yaygın bir şekilde bulunduğu Azerbaycan'da almış ve daha sonra ünlü İslâm âlimi Fahrettin Razi'nin eğitim halkasına katılarak ondan ders almıştır. Kayınpederi ile birlikte fütüvvet anlayışını Anadolu'da yaymak için Abbasi Halifesi Nasır'ın elçiliğini de yapmıştır. Buradan hareketle Ahî Evren'in fikirlerinin oluşmasında etkin rol oynayan faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Yesevî Tarikatı
- Fahrettin Din Razi'nin tedris halkası
- Kayınpederi Evhad'ud-Din Kirmani
- Fütüvvet Anlayışı.

Ahî Evren'in yaşam biçimini etkileyen faktörler ve bu etkiyle oluşan, kendisini pir kabul edenleri derinden etki altına alan fikirleri ve fikirlerinin pratiğe dönüşümleri Ahîliğin anlaşılmasında önemli yer tutar. Bu fikirler iki kısımda incelenebilir:

1. Sanatkârlık
2. Cihat

Ahî Evren'e göre Ahîliğe girenlerin bir sanata sahip olmaları gerekir. Çünkü Ahî helal kazanmakla görevlidir. Helal kazanmanın yolu kişinin kendi emeği ile geçinebileceği bir mesleğe sahip olmasından geçer. Ayrıca, zengin olan başkasına daha çok hizmet edebilir. Ahî Evren'e göre Ahî olan aynı zamanda cihat idealine de sahip olmalıdır. Çünkü, cihat Kur'an'da farz kılınmıştır.

Ahî Evren iki ana başlık altında toplanabilen fikirlerini, Ahmet Yesevî gibi, halkın anlayacağı bir dille anlatmış ve yaymıştır. Esasında o eser yazacak kadar âlimdir. Ancak, Ahî Evren pratik hayata ağırlık vermiştir. Onun bu yaklaşımı, fikirlerinin Anadolu'da çabuk yayılmasına sebep olmuştur. Ahî Evren Sünni, Şafiî ve Ehl-i Sünnet çerçevesinde olan tarikat anlayışına sahip oluşu kesinlik kazanmış bulunmaktadır(1). Fıkıhta Şafiî mezhebine mensup olan Ahi Evren, müridlerine Kur'an ve Sünnet doğrultusunda fikirler telkin etmiştir.

Ahîlerin hayatları ve yaşayışları incelendiğinde bu fikirlerin varlığı her zaman görülür. Ahîler, pirlerinin telkin ettiği Kur'an ve Sünnet hükümleri gereğince yaşamışlar ve çevrelerindeki kişilerle bu fikirler doğrultusunda ilişkide bulunmuşlardır.

AHİ NİN ÖZELLİKLERİ

Fetâ'nın bütün özelliklerini taşıyan bir kişinin Ahî olabilmesi için şu şartları da taşıması gerekmektedir:- Cömertlik- Namazını kazaya bırakmaması- Hayâ ve edep sahibi olması

- Dünyayı terk etmesi- Helal kazanç- İlim sahibi olması- Büyüklerin (devlet adamları) kapısına gitmemesi

Bu şartlara sahip olup, Ahî olan kişinin dört nesnesi açık ve üç nesnesi kapalı olmalıdır:

Açık olmaları gerekenler:

1. Gönlü açık olmalı

2. Kapısı açık olmalı

3. Eli açık olmalı
4. Sofrası açık olmalı

Kapalı olmaları gerekenler:

1. Gözü kapalı olmalı

2. Dili kapalı olmalı

3. Şalvarı kapalı olmalı

AHİLİĞE KABUL EDİLMEYENLER

Fütüvvetnâmelerde kimlerin Ahîliğe kabul edilmeyecekleri açıklanmıştır . Ahîliğin kapısının iyi, ahlâklı olan herkese açık olduğu belirtilmiştir. Ahîliğe kasap gibi kan dökücüler, Tellal gibi bağırıp çağıranlar, Avcılar gibi hileye başvuranlar vs. alınmaz. Ahîliğe kabul edilmeyenler şu şekilde sıralanmıştır:

- Kafirler- Münafıklar- Müneccimler- İçki içenler- Dellaklar- sözünde durmayanlar- Kasaplar
- Cerrahlar- Amel-dârlar- Avcılar- Mühtekirler- Kemgözlüler- Ayıp arayanlar- Cimriler
- Gıybet edenler- Bühtan kılanlar (iftiracılar, yalancılar)

ŞEYHİN ÖZELLİKLERİ

Ahî birliklerinin piri durumundaki Şeyh, tasavvuf hayatıyla ilgili süreçleri (seyr-u suluk) tamamlamış olmalıdır. O, özellikleriyle yol gösterici ve öğretici durumundadır. Ahîliği gerektiren bütün özelliklere sahiptir.