Aklımızı En Güzel Şekilde Kullanmak Nasıl Olur? / Şenel İlhan Beyefendi’nin Sohbetinden

0
317

Derleyen: Nail Başeski

Malumdur ki insanla hayvanı birbirinden ayıran en önemli özellik akıl farkıdır. Hayvanların gündelik yaşamlarını sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için gerekli olan dışında fazla akılları yoktur. Bu nedenle milyonlarca seneden beri hep aynı yaşam şartlarını korur, içgüdüsel olarak bildiklerinin dışına çıkamazlar. Hâlbuki insanoğlu aklı ve diğer becerileri sayesinde durmadan gelişir. Bugün teknolojinin geldiği seviyeye bir bakar mısınız? Ulaşım, iletişim, bilişim ve teknolojide ne kadar geliştik! Konfor seviyemizi, refah düzeyimizi ne kadar yükselttik! Hatta öyle ki dünyayı neredeyse yalancı bir cennete çevirdik!

İşte açıkçası insanoğlunun potansiyel olarak zeki ve akıllı varlıklar olması, bilimle, fenle uğraşarak müktesep veya mesmû akıl düzeylerini geliştirmesi sayesinde bu akıl almaz gelişmeleri yaşadık ve yaşıyoruz.

Lâkin bu gelişmeler hep maddi cephede mi kalmalıydı, hep dünyamızı imar etmek için mi uğraşmalıydık? İşte bu önemli bir soru. Yani hazır bulduğumuz bu dünyaya böyle ebedi mülkümüz gibi sarılırken bazı çok önemli soruları kendimize niçin sormadık?

En iptidai usullerle yapılmış bir evi dahi görünce bunun akıllı bir yapıcısı olduğunu tereddütsüz kabul ettik ama en ince matematiksel hesaplar ve dengeler üzerinde kurulu, şu muhteşem evrenin ve yine içindeki muhteşem varlıkların bir yaratıcısı olduğunu kabulde niyeyse hep zorlandık.

Mesela en azından bu akıl dışılığın sebebi üzerine yeterince düşünmedik. Dünya işlerinde en girift meseleleri ustaca çözen insanoğlu, küçük bir çocuğun bile anlayabileceği bir hakikati çözmede, niçin bu kadar bocalar, bunu sorgulamadık. Mesela Batı’daki dev bilim insanları bugün uzaya yerleşip koloniler kuracak kadar zekiler ama bunca zekâlarına rağmen niye çocukça bir gerçeği bulamazlar, anlayamadık.

Yazının devamını dergimizden okuyabilirsiniz.